Mevlana'ya Mektup 3

Canım Efendim!

Selam ki Allah kelamıdır, her satırdan evveldir. Öncelikle hiç olandan, hep olana, sevenden sevgiliye selam olsun.

Sana yazdığım en sonki mektubumun üzerinden aylar geçti. Sanma ki bu zaman boyunca aklımda değildin. Öyleydin...

Yine yollardayım. İki şehir arasında gidip gelmelerdeyim. Yollar boyunca, yolcu-hancı misali insanların hayatlarına girip çıkmalardayım.. Hani nerede bir dert varsa, deva oraya gider; nerede bir yoksul varsa, rızık oraya gider; nerede bir zor soru varsa, cevap oraya gider; nerede bir gemi varsa, deniz oraya gider demiştin ya. Dert kim, deva kim bilemem ama gelip gitmelerdeyim anlayacağın.

Şehirlerden geldim şehirlere gidiyorum. Kuldan ayrıldım kula kavuşmadayım. Kâh sustum, kâh konuşmadayım. Susarken de söylerken de sözüm hep Aşk oldu. Yollara girdim,yollardan geçtim. Çizgim hep tasavvuf oldu. Nedir tasavvuf diye soranlara senin yanıtını verdim: Sıkıntı zamanı gönülde neşe, ferah bulmaktır dedim.

Barut oldum, kuru ot oldum, aşk ateşiyle hemen tutuştum, yandım. Aşk ateşiyle parladım, ama şimşek gibi hemen söndüm. Azaldım, yok oldum ama herkesten üstün fazlalığa eriştim. Azlığı, yokluğu seçtim de çoğaldım, kâr ettim. Eller kadehler dolusu şarap içerken ben mâna şarabını tattım da onlar ayıkken ben sarhoş gezdim. Uzanıp eller tuttum, biz elden tutanlarız dedim. Kendine tapanlara diken oldum, Aşk’a yananlara ipek oldum.

Bu alem sebepler alemidir, sebepsiz hiç bir şey elde edilemez, istemek lazımdır dedim, kendim de istedim; aramak lazımdır dedim, ben de aradım. Kullar gördüler gözlerimden aşk damlaları akıttığımı da aşık olduğumu anladılar lakin kime aşık olduğumu bilemediler bir türlü. Sessiz kaldım. Diyemedim ki aşkta konuşma, aşktan bahsetme yoktur; aşkı yaşamak vardır, aşkta inlemek, göz yaşı dökmek vardır. Aşkı söylemedim, yazayım dedim. Aşkta söze izin yokmuş, kalemimin başı döndü de aşka dair yazı bile yazamadım.

Vefasızlara gitmedim. Bildim ki vefasızlar yıkık bir köprüdür. Ayak basarsam köprü de yıkılır ayak da kırılır. Aşk denizine daldım, boğulmaktan korkmadım. Bildim ki aşk denizi aslında ab-ı hayattır.

Velhasıl hep yollardaydım, ve yine yollardayım. Hâk suretine bürünüp halka öyle görünmeye çalıştım. Bildim ki beni gören aslında O’nu görür, bana kasteden O’na kast etmiş sayılır. Ben de her baktığımda O’nu gördüğümü bilerek nazar ettim, her söylediğimi O’na söylediğimi bilip de sözümü tarttım öyle söyledim. Kullar beni incittiler, kâh kırıldım, kâh kendi değerimden şüphe ettim. Ama testi kırılsa da su kırılmaz deyip canımı aşk’a teslim ettim. Ağacın, dallarını kırıp geçse de rüzgara küsmemesi gibi kırılmadım, küsmedim hiç bir kula.

Yollarda olmak zor. Ama sevgisi olmayanların arasında olmak daha zormuş. Bu yollar beni nereye çekecek, yolların sonu nereye varacak? Bu gidiş gelişler, bu yollar ne zaman sona erecek? Bir bilebilsem canım efendim...

Mektupta havadislerden haber verilir bilirim. Bende ise aşktan öte söz söylemek beyhude zaman yitirmektir. Söz verdiğim gibi gurbette gönül aynamı aşka yabancı suretlerle paslandırmıyorum. Bir sonraki mektubuma kadar sen de bulunduğun diyardan bu diyarlara aşk kuşları uçur da gönüllerimizin aynasına cila ol. Ki aşksız kalmayalım da ölü olmayalım; aşkta ölelim ki diri kalalım.

Selametle sevgili efendim,
Ş.P.


Şebnem Pişkin hakkındaki bilgilerin basılmasını istiyorum.
Eğer basılmamasını istiyorsanız tıklayın.

  Şebnem Pişkin kimdir?
Damarlarım attıkça, canım bedenimde oldukça kaçmadayım.İnsanın kendinden kaçıp kurtulması kolay olur mu? Başkasından kaçan, ondan uzaklaşınca ondan kurtulunca kaçmayı bırakır, olduğu yerde durur. Ben ise hem kendimin düşmanıyım, hem de kendimden kaçıp kurtulmak istiyorum. Kaçarken kendimi de beraber götürdüğüm için kendimden kurtulmama imkan yok. Bu yüzdendir ki benim işim kıyamete kadar kaçmaktır, kaçmaktır, kaçmaktır...

Etkilendiği Yazarlar:
Mevlana,Nietzsche,Kryon,Halil Cibran,Hayyam,Drunvalo Melchizedek

 


Bu yazıyı basmak istiyorum.

İzEdebiyat'da yayınlanmakta olan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Tüm yazılardan birinci dereceden sayfa düzenleyicileri sorumludur. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

Yazarların izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar dışında— herhangi bir biçimde basılmaması/yayınlanmaması önemle rica olunur.

© 2000-2002, İzlenim.com - Tüm hakları saklıdır.