Denemede
Ýlk Yirmi |
1
|
|
|
|
Bu yaþtaki kýz çocuklarýnýn annelerinin davranýþlarýný daha iyi incelediklerine þahit oluyorum. Ve elbette çevrelerinde duran ablalarýna! Onlarýn saçlarýna, makyajlarýna, baþörtülerine, hareketlerine, giyim tarzlarýna kadar rol model alabiliyorlar. |
|
2
|
|
|
|
siz deðerli okurlarýmý asalet hakkýndaki yazýmla bilgilendirmek istedim görülmektedir ki insanlar asaleti gösteriþten ibaret saymakta karþýsýnda yer alan kimselere tepeden bakmaktan bir türlü vazgeçmemektedir ben de bu yazýmla asaletin gösteriþten ibaret olmadýðýný anlatmakla sizlere faydalý bilgiler vermek istedim. |
|
3
|
|
|
|
Bosna-Hersek’in Baþçarþý’sýný, çeþmesini, dükkanlarýný, kendine has tarzda sunulan kahvesini, köftesini, baklavasýný, böreðini anlatma iþini Influencerlara býrakalým. Bu kadim þehrin camileri, medrese ve tekkeleri, sanat eserleri Osmanlý mirasýnýn gözle görülür âbidelerini anlatan birçok güzel insanla tanýþtým. |
|
4
|
|
|
|
Kýtalararasý Yüzme Yarýþý Öncesi 🏊🏻🏊🏻♀Elemeler |
|
5
|
|
|
|
Belki bir daha ki sefere dediðimiz þeyler olmayacak. Ertelemek yerine hýzlandýralým yaþanacaklarý, yapýlacaklarý. |
|
6
|
|
|
|
Ben her talihsiz denememin sonunda kendime dönüp yalnýzlýðýmýn duvarlarýný ýlýk bir anlayýþ pansumanýyla okþayýp berkiterek korunaklý bir sýðýnaða dönüþtürdüm orayý. Þimdi frekansýma uygun bir muhabbet neferine denk gelmedikçe yaþlý bir kaplumbaða gibi kendi içime çekilip uygun insaný kolluyorum. |
|
7
|
|
|
|
Geceleyin parlayan bir ýþýkta seyrettim balkonumdan. Kurgulanmýþ, saçma-sapan hikayemin esas kahramaný olarak, kurgulamaya çalýþtýðým hikâyemde bugün hangi kahramaný oynasam diye rol beðendim kendime. |
|
8
|
|
|
|
hepsi üþümemek için!. |
|
9
|
|
|
|
Neden insanlarýmýz kendi kabiliyetlerini geliþtirmenin yollarýný merak edip aramaz? Ya da neden insanlarýmýz kendi yeteneklerini geliþtirip beslemek için yan desteklere ihtiyaç duymaz?
|
|
10
|
|
|
|
imam olmak, getirisi bol bir iþtir beh!..illaki de imam olacaðým iþte!. |
|
11
|
|
|
|
Yiðit Aliya, insanlarýn Ýslâm'ý konuþamadýðý ve yaþayamadýðý zor bir zamanda Genç Müslümanlar Teþkilatý'ný kurduðunda etrafýnda sadece 15 kiþi vardý. Fakat o, iyi niyetle yola çýktýðý için bu sayýnýn çok kýsa zamanda yüzlere, binlere, on binlere; hatta yüz binlere yükseleceðine yürekten inanýyordu. Nitekim öyle de oldu. Kartopu büyüklüðündeki kütle, çok kýsa zaman içerisinde bir çýða dönüþtü; önündeki bütün engelleri yerle bir etti. |
|
12
|
|
|
|
Alman Emekli vatandaþlarý her sene deðiþik ülkeleri ki bunun içinde bizim ülkemizde mevcut, yaz tatillerinde gezebilmektedir. Türk Emeklileri ise ancak kendi köy ve kasabalarýna ya da þehirlerine gidecek maddi imkanlara sahiptir. Bu nedenle alman emeklilerinin ayakkabýlarý çok gezdikleri için Türk Emeklilerinin ayakkabýlarýndan daha çabuk ve daha fazla yýpranmaktadýr... |
|
13
|
|
|
|
Sen hep yaðmurda sýrýlsýklam ýslanmak istedin, yaðmur damlalarýný tek tek hissetmek için her þeyi göze aldýn; ben ise yaðmur yaðacaðýný ön görüp þemsiyemle seni yaðmurdan korumak. |
|
14
|
|
|
|
Ancak bu evin gün doðumuna bakan tarafý deðil de gün batýmýna bakan bir damý olmasaydý bugün sizlere kitaplar hakkýnda herhangi bir söz söyleyemeyebilirdim. Evin damýndaki o ahþap masada günbatýmýna her baktýðýmda hüzünlenmem ve kitaplarýmý masaya yaymam için konulmuþtu sanki… |
|
15
|
|
|
|
Dünyayý, hayatý, insaný çözdüm dersin ya( her ne hikmet ise ara sýra baþa gelir), yalan, içindeki coþkulu dalgalanmanýn uydurmasý. |
|
16
|
|
|
|
Benim için doðru olanýn; ben hiç istemeden, benim sevdiðim küçük þeylerin istenerek yapýlmasýnýn olduðunu fark ediyorum… Daha þimdi mi fark ediyorum? Evet. |
|
17
|
|
|
|
Aný öykülerle örneklendirilmiþ günlük toplumsal olaylar temelinde þekillenen deneme türü yazýlar yazmayý murad ediyorum. |
|
18
|
|
|
|
Þimdi imla hatalarýna örnek vereceðim diye; hiç mümkün mü sevgili günlüðüm✍🏻 küçük harfle adýmý yazmaya baþlayayým, tövbe tövbe… |
|
19
|
|
|
|
Kitâb’ý Sünnet’i, Ýcmâ’ý kaldýrýp attýk;
Havâssý maskara yaptýk, avâmý aldattýk.
Yýkýp Þerîat’i, bambaþka bir binâ kurduk;
Nebî’ye atf ile binlerce herze uydurduk!
O hâli buldu ki cür’et: “Yecûzu fi’t-tergîb…”
Karâr-ý erzeli fetva kesildi!... Hem ne garîb,
Hadîsi vaz’ ediyorken sevâb uman bile var!
Sevâbý var mý imiþ, bir zaman gelir, anlar!
Cihân-ý titretiyorken nidâ-yý “Men kezebe…”
Ýþitmiyor mu, nedir, bir bakýn þu bî-edebe:
Lisân-ý pâk-i Nebî’den yalanlar uyduruyor:
Sýkýlmadan da “sevâb iþledim” deyip duruyor!
Düþünmedin mi girerken Þerîatin kanýna?
Cinâyetin kalacak zanneder misin yanýna?
Sevâb ümîd ediyor ha! Deyin ki nâmerde:
“Sevâbý sen göreceksin huzûr-ý mahþerde!"
Mehmet Akif ERSOY
|
|
20
|
|
|
|
89 model siyah 911 porsche carrera tadýnda yýllandýðýmda görüyorum ki; ansýzýn doðru kadýn sürücü geldi mi ne kadar seneler geçse de; zaman denilen kavram, sanki hiç yokmuþçasýna pekala karþýmda yenilebiliyor, biat ediyor, hatta bana saygý dahi duyuyor… Ben de haliyle tam anlamýyla özüme döndüm diyebiliyorum. |
|