Mevlana'dan Mektup Var!


Bulunduğum diyardan, bulunduğun diyara aşk kuşları uçurmadayım.
Senin derdini bilirim, hamlıktan olmaya yol alanların yanışlarında yanmaktasın sen.
O yüzdendir canının yanmaları, o yüzdendir gözlerinden yaşlar akıtıyor olman.
Mümkün değil ki ateşlerde yanmadan pişmek, olgunlaşmak, kâmil olabilmek
Şükret ki altındaki ateşi birileri yaktı da yanmaya başladın
Bir bak etrafına, ne çoktur yanmaktan uzak duran hamların sayısı.

Anlaşılmayı bekleme, anlamayı dene
Sevilmeyi umma, kalbini aç sevmeye
Aşk’tan başkasını söyleme, aşka kendini atacak kadar gözünü körelt
Unutma ki Aşk ateşi İbrahimleri tanır da onları yakmaz.
Bak bakalım sende de İbrahimlik var mıdır seyreyle.

Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
Ay’ın geceye sabretmesi onu apaydın eder.
Gülün dikene sabretmesi ile ona güzel kokular bahşedilir.

Ey yollardan gelip yollara giden!
Ne mutlu sana ki kulların hayatlarına girip çıkmalardasın
Bırak onları bir süre kendi hallerine ki senden görüp öğrendikleriyle onlar da zamanla pişip yanmaya başlasınlar. Kim bilir belki sen de onların altındaki ateşi yakıp sonra yollara düşmüşsündür.

Ey makamı var ve yok’un üzerinde olan kişi!
Mutlaka gönülden gönüle giden bir yol vardır
Bazı insanlar gamlıdırlar; bu gamın nereden geldiğini bilmezler.
Bazı insanlar da vardır ki neşelidirler, onlar da bu neşenin nereden geldiğini bilmezler.
Ne kadar solda, sağda bulunanlar, eğri, doğru yolda yürüyenler varsa onların ne soldan, ne sağdan, ne eğriden, ne doğrudan haberleri yoktur.
Ne kadar, "Ben" ve "Biz" diyenler varsa ki onların da "Ben" ve “Biz”den haberleri yoktur.
Sen “Ben”in ve “Biz” in anlamını bilenlerden ol!

Sen güneş gibi nurlar saç ki seni gören kötü huyundan vazgeçsin
Sen dudağını kilitle, gönlünde sırlara yer aç. Ağzını yum, gönlün seslerle dolsun.
Sen, kendinden geç, çünkü kendinde olduğun zaman sonbahardaymışsın gibi üşürsün. Fakat kendinden geçince kış mevsimi bile sana çiçekli ilkbahar olur.

Ey azalıp yok olurken herkesten üstün fazlalığa erişen kişi!
Sen bir iş için dünya ahırındasın.
Hamlığı bırak, olgunluğa ulaşmaya bak
Yolcuların son durağı ulaşmaktır.
Üzüm, tekrar dönüp koruk olmaz; olmuş meyve, bir daha ham bir hale gelmez artık.

Sana son sözüm şudur ki: “Aşk’a uçma kanatların yanar” diyenlere kulaklarını tıka
Ve sor onlara “Aşk’a uçmadıktan sonra kanatların neye yarar?” diye.

Selametle,
Celaleddin


Şebnem Pişkin hakkındaki bilgilerin basılmasını istiyorum.
Eğer basılmamasını istiyorsanız tıklayın.

  Şebnem Pişkin kimdir?
Damarlarım attıkça, canım bedenimde oldukça kaçmadayım.İnsanın kendinden kaçıp kurtulması kolay olur mu? Başkasından kaçan, ondan uzaklaşınca ondan kurtulunca kaçmayı bırakır, olduğu yerde durur. Ben ise hem kendimin düşmanıyım, hem de kendimden kaçıp kurtulmak istiyorum. Kaçarken kendimi de beraber götürdüğüm için kendimden kurtulmama imkan yok. Bu yüzdendir ki benim işim kıyamete kadar kaçmaktır, kaçmaktır, kaçmaktır...

Etkilendiği Yazarlar:
Mevlana,Nietzsche,Kryon,Halil Cibran,Hayyam,Drunvalo Melchizedek

 


Bu yazıyı basmak istiyorum.

İzEdebiyat'da yayınlanmakta olan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Tüm yazılardan birinci dereceden sayfa düzenleyicileri sorumludur. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

Yazarların izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar dışında— herhangi bir biçimde basılmaması/yayınlanmaması önemle rica olunur.

© 2000-2002, İzlenim.com - Tüm hakları saklıdır.