ve beklenen an geldi
küçük çiselemeler yerini sakin ritimli bir Eylül yağmuruna dönüştürdü..
yaz bitti ve ardından gözyaşı dökecek bir an bile bulamadım. İçimde kalan yaşları kendi hazineme kattım tıpkı öncekiler gibi.
Gökler kadar güzel ağlayabileceğime inansaydım, hayatımın her günü ağlardım.
Oysa her bir kelime gibi söylenmemiş, göz yaşlarım da saklanmış duruyor havası alınmış bir odada.
Konduramıyorum bu vedayı güneşe..
Yağmur inerken üstümden aşağı
İçimi ıslatamadığını fark ediyorum bir an.
Saçlarım , gözlerim, yüzüm ıslak.
kollarıma yapışmış her bir damla.
Ama en çok onu özleyen yere ulaşamıyor.
Birisine dokunmak ile birisinin içine dokunmak aynı değildir ya.
Bu yüzden her dokunuş aynı değil, her sevişme de…
İçinizi ıslatan ve ısıtan şeyleri anlatmak tarifsiz kalır bu yüzden.
Bu yüzden ben de…..