Anamdan İnciler/ Taksitçi

“Bunlar da sizin.” dedi, elindeki yollukları salona bırakırken. “Ana”, dedim. “başka satıcı ne zaman geldi de biz duymadık?” Güldü, sinsice. “Oğul”, dedi. “Ben öyle demesem, satıcı yolluk fiyatını düşürmezdi.

yazı resim

Bir Pazar sabahıydı... Sokak satıcısının gür, lahuti sesiyle
uyandık.
“Taksitçi, Halıcı! Taksitçi geldi, hanımlar, beyler!” diye bağırıyor,
adeta yırtınıyordu!
Eşim, “Şimdi kaynanam uyanır ve onun yuvasını yapar.”
dedi bıyık altından gülerek.
Sözünü bitirmemişti ki, yukarının panjurları, büyük bir hışırtıyla
açıldı. Ardından balkon kapısının cızırtısı duyuldu.
Eşim büyük bir merakla cama koştu. Anamın sesi gürledi,
odamıza doluşmaya başladı bile:
“Taksitçi, halıcı!” diye bağırıyordu.
“Buyur hanım teyzem, geldim.”
Bir sessizlik oldu. Kısa sürdü ama bu sessizlik. Anam balkondan satıcının tezgâhı üzerine yaydığı halı, kilim ve yollukları görünce azarlamaktan vazgeçmişti:
“Kaça yolluklar?” diye sordu.
Fiyatını fazla bulunca, bu kez daha satıcıya çattı. “Senden
evvel gelen satıcıda daha ucuzdu yolluklar ama almadım.”
dedi. “Benim satıcım var’ dedim ona. Seni bekledim.”
“Yapma be teyzem!” dedi hayretle satıcı. “Benden önce başka
bir satıcı mı geliyor bu sokağa? Haftaya daha erkenden
geleyim o zaman. Tamam, teyzem gel aşağıya, beğendiğini
al, hem de istediğin fiyattan, kaç tane almak istiyorsan.”
Anam, aşağıya, tezgâhın başına inmiş, kız kardeşimin çeyizine
dört, bizim koridora da iki yolluk almıştı. Zili çaldı.
Salona kadar girerek:
“Bunlar da sizin.” dedi, elindeki yollukları salona bırakırken.
“Ana”, dedim. “başka satıcı ne zaman geldi de biz duymadık?”
Güldü, sinsice.
“Oğul”, dedi. “Ben öyle demesem, satıcı yolluk fiyatını düşürmezdi.
Bak size de aldım. Kötü mü oldu?”
“Sağ ol ana.” dedim. “İyi de oldu.”
“Peki, ana adamda yolluk olmayaydı, o zaman ne yapacaktın?”
diye soran eşime:
“O zaman onun yuvasını yapacaktım! Kavata bak. Sabahın
köründe gelmiş, Taksitçi! Halıcı! diye bağırıyor.” dedikten
sonra yollukları sırtladığı gibi gitti.

Başa Dön