Aşkımız Nihavent Makamı

yazı resim

Neyi beklersin ey dili yüzü gönlü güzel neyi beklersin
Ömrümüzün son demine kalkan gemiden sallanan birer eliz artık
Neyi beklersin ey gönül sultanı sensiz gecelerin hicranı neyi beklersin
Yaş oldu otuz üç yolun yarısına kaldı iki
Ömür desen yetmiş
Sensiz geçen otuz iki kalan otuz sekiz belki de sadece sekiz
Üç vakte kadar mutluluk göründü falımda
Falcı bana güldü ben güldüm falcıya
Yaş otuz üç iki tane üç
Oysa sen ve ben iki değil biriz
Şimdi şarkılara bağladım niyetlerimi
Sensiz gecelerde kadehlere sarılıp
Boş sandalyelere söyledim şarkıları
Seni bekleyen gözlerle baktım yollara
Yollar uzadı ömür kısaldı beklenen bu yolda
Ömür bu yaşadığına saymalısın her şeyi
Sensiz yaşamadım ki neyi sayacağım
Koca ömürde iki yıl senin yanında senden uzak
Koca ömürde iki gün sana yakın sonu hicran
Beklemek zor gelmezde gönle
Gidenle kalan arasında ki uzaklık ve yakınlık tır korkutan
Tamburun sesinde kemanın inlemesinde udun nağmesinde
Sıkışıp kaldı bu aşkta
Nihavent bir makamı yaşadık bu vakte kadar
Artık gönül sonbaharda sararmış bir yaprak
Ömür ise esecek son rüzgârdır

Başa Dön