Belki Bir Gün

yazı resim

Şu senin ay ışığı gözlerin var ya
Hani deli eden adamı bakınca
Hani mehtapsız gecelerde
hüzünlenmek için
içine içine baktığım
Hani mezarlık korkusunu yenmek için
eğip büküp
yüreğime taktığım
Hani şu senin ayışığı gözlerin
Hani mehtabı aratmayan
Hani bangır bangır
sevdayı bağıran
Bir tuhaf olmuşlar bir tanem
adından el sallanılan
kırk yıllık dostlar gibi
bir tuhaf...

Yok artık renklerden ve kokulardan öte çiçeklerin manası
Kuşların anlamı yok bir yudum etten öte
Çünkü gecedir
Ve acının hartasıdır çehremiz
Çoktan miadı dolmuş bir aşkım
hikayesini bağıran
Ve artık
etimize gömülen dişlerimizde ıpılık bir kan
okyanu derinliklerinde döğünmekten, haykırmaktan başka
ne bir akis ne seda
beklentisi
aynalarda...

Uzak hayaller ekincisiydik biz
ulaşılmaz düşler taciri
senin o ayışığı gözlerine yaslanarak uyurduk
sanırdık ki göğsümüzü yarsak
ceylanlar taşardı
öyle emindik kendimizden
öyle mağrur
ve şimdi incecikten akan bir kandır yüreğimizden
dipdiri bir yalnızlıktır aynalarda aksimiz
ve senin o ayışığı gözlerinde dipdiri bir ceylandır
dipdiri bir yalnızlık içre
boğulan...

Başımı eğeceğim bu gece
Ellerim ceplerimde yürümeyi öğreneceğim yeniden
kızıp yerlere tükürmeyi
aynaları tuz buz etmeyi
dalıp gitmeyi gecelerin koynunda

Ve belkide bir gün
sevinmeyi de öğrenirim
bir görüntüm olsun kalmıştır diye
senin o ayışığı gözlerinde

Başa Dön