Aksak bir kemandan farkım yokmuş, daha yeni inceledim suratımı..Hem saçlarım da dökülüyor.. Dokunsa! teli kopacak..
Notası, sözü bağıracak..
Bağırsam.. Kopup gelse ya çığlığıma, ama bir saat önce bağırmıştım, hatta suratım buruş buruş, anlım kırışık olmuştu..
Sığdıramamıştım..
Nefesımde yetmemişti zaten, yetmiyordu söylüyeceklerim.. Sığdıramamıştım.. Çoğu içerimde taşıyor, kabarıyor hatta gürültüsü organlarım da.. Sesim soluğum kesilince devam ediyor çarpıntı, Her çarpıntı çoğalırken her çığırtım birşeyler eksiltiyor.. Susuyorum yıne.. Yine tamam diyorum, tamamlanmıyor.. Tam da kıvamına getirdim diyorum her notayı, ritimi tutmuyor.. sızlıyor ince ince.
Aksayan bir güşulüm var herkesden faklı, dişlerim çıkmıyor bile.. Tebessüm ile durgunluk arasıda.. Gamzelerim dolmuş.. Akordu bozulmuş.. Anlımın çizgisi ve kaşlarım hepsinden farklı.. Daha rastlıyamadım kendime, gelemedim.. uğrayıp içecektim, içip konuşacaktım daha farklı sevgimi.. "Zaten bir defa sevdim, tam sevdim, tam da tamam demiştim." Ama huzuru yoktu ritmin, sözünden ayrı geliyordu sesim, soluğumu duyuramıyordum.. Çığırtımı, hatta çoğalırken seviyordum..
Çoğu kalıyordu oysa.. Hepsini söyledim sanıyordum ya da yarısını içimde tutup bitmemesini sağlıyordum. Sesim çıkmıyor.. Beynim konuşuyor daha çok, eski türk filmleri ve bir kare "seviyorum.." Diyordu.. "seni çok seviyorum.."
Yanlız bir keman sesi, sonu, notası.. sızlıyor ince ince..
"Ben"
Aksak bir kemandan farkım yokmuş... Yanlız bir keman sesi, sonu, notası.. sızlıyor ince ince..