Bir Şehrin Terk Ediliş Öyküsü

"Başka bir şehirde de,bir akşamüstü, bir çay kaşığının çay bardağıyla buluşmasının o neşeli sesinin, duvarlara çarpıp geri gelişini, gözlerimle görebilirdim.Başka bir şehrin kaldırım taşlarını sayarken de hayaller kurabilirdim.Akşam güneşinin vurduğu bir masada,sıcak bir kahvenin dumanına karışan sohbetler yapabilirdim başka herhangi bir şehirde.Ve yine o herhangi bir şehir,tüm sokaklarını açabilirdi bana yürüyerek eskitmem için."

yazı resim

...ve nasıl oluyorsa,bu şehre bağlılığımı sağlayan tüm sebepler,başka şehirlere de bağlanmamı sağlayabilecek sebeplere dönüşüyordu birer birer.Bu şehirdeki mutluluklarımın adı,henüz yaşanmamış şehirlerde umut olabiliyordu mesela.Bu şehirde sevindiğim her şeye sevinebilirdim başka bir şehirde de.
Başka şehirlerde de gülebilirdim,burada güldüklerime.
Elbet gülmeyedebilirdim , öyle ya ,hiç tanımadığım bir şehre nasıl güvenebilirdim? Ama yine de... Umut ya bunun adı, verebilirdi bana sevinçlerimin aynısını! Bambaşka bir şehirde de,özlediklerimi görüp, sevinebilirdim.Başka bir şehirde de,bir akşamüstü, bir çay kaşığının çay bardağıyla buluşmasının o neşeli sesinin, duvarlara çarpıp geri gelişini, gözlerimle görebilirdim.Başka bir şehrin kaldırım taşlarını sayarken de hayaller kurabilirdim.Akşam güneşinin vurduğu bir masada,sıcak bir kahvenin dumanına karışan sohbetler yapabilirdim başka herhangi bir şehirde.Ve yine o herhangi bir şehir,tüm sokaklarını açabilirdi bana yürüyerek eskitmem için.
Başka bir şehir,bu şehrin verdiği tüm sevinçleri verebilirdi bana! Peki ya acıları?.. Başka hiç bir şehirde,babam ölemezdi mesela bir kez daha.Başka bir şehirdeki hiç bir sokak,babamın ölmeye gittiği sokak olmayacaktı.Yıllar önce kendisiyle karşılaştığım bir köşe başında hayaliyle karşı karşıyayken şimdi,başka bir şehirde hayalim değil,dualarım olacaktı o.Anılar dualara dönüşecekti dilimde onu anarken.Her köşe başında büsbütün bir acıyla yüzleşmek yerine,yalnız kendime düşen payı alıp,gidecektim bu acıdan...
İşte,böyle başladı bir şehrin terkediliş öyküsü.Henüz kararlar arefesinde,bir özne bir yüklemden ibaretken her şey,birden bir öyküye dönüştü.Dönüşmek deyince, yıllar önce yazılıp çizilmiş satırlar belirdi gözümün önünde,sanki dün gibi kalemimin ucunda asılı cümleler,"Gidiş-Dönüş" yazdığım şiirler..."Dönüş" kısmı çok anlamsız geldi düşündüklerimden,biraz düşününce.
Ve işte böyle düşününce,hiç zor değildi aslında bir şehri terk etmesi! İçinde barındırdıklarıyla birlikte terk etmediğin sürece...Ve son dileğim,zamansız terk edilişlerin haberini zamansızca duymamak olacaktı,bir şehri terk ederken...

Betül Yiğin

Başa Dön