ELLERİM BUZ TUTUYOR GİTGİDE...GEL!
YÜREĞİM KONAK OLDU GÜNEŞE..GEL!
Bu gece yine
güneşi ağırlayacağız
yüreğimizde...
Çünkü
üç boyutlu bir heykele bile değil
İki boyutlu bir resme bile değil
bir noktaya
tek boyutlu ve olabildiğince ufak
bir noktaya benziyor
yalnızlık,
unutulmuş bir duvarda
duvarın renginde...
Ve sen bir yerlerde
belki dakikalar kadar bana yakın
belki asırlar kadar benden uzak
ağlıyorsun usul usul...
Neden hep böyle ağlamaklısın... neden ?
gülmek de var
var ama
gülerken düşünemiyorum seni
seni bir türlü..
Suya çizdim resmini senin
bir görsen öyle güzel
öyle güzel oldu ki...
Suya çizdim resmini senin
ne zaman uğrasam
uzun uzun seyrediyorum
hüzünleniyorum çoğun
resmini okşayıp
bir de arada sırada
gülümsediğim oluyor
hiç sebep yokken
suya çizdim resmini senin
bir görsen...
Benden ve senden başka
kimse
hiç kimse
göremesin diye
resmini suya...
Ve sen bir yerlerde
belkide göz açıp kapamak kadar bana yakın
belki de göz kapatıp açmamak kadar benden uzak
dalıp dalıp gidiyorsun öyle mahzun
bir gülü okşuyorsun mesela... hüzünlüsün
geceyi okşuyorsun mesela... hüzünlüsün
ama okşarken hayalimi
hüzünlü değilsin de sanki
baştana ayağa
hüzünsün...
Neden hep böylesin, neden ?
neşelenmek de var
var ama
neşeli olarak düşünemiyorum seni
seni bir türlü...
Bu gece yine
güneşi ağırlayacağız yüreğimizde
çünkü
hiç
hiç bir şeye değil de
"suya çizilen resme
benziyor
yalnızlık"