Eskimiş Fotoğraf

Hayat, bazen hüzün ve bazen de neşeyle geçer. Ve biz, o sevinçli anı bir an dondurup kâğıda bastırırız yani fotoğraf çektiririz. Oysa fotoğraflar, bize çok şeyler anlatmak ister. Bizim anlatamadıklarımızı gizli bir lisanla anlatır.

yazı resim

Eski bir resim

Belli değil, kim bilir ne zamandan kalma

Zaman, bir an durdurulup basılmış kağıda

Ortada adam, karısı sağında, oğlu solunda

Bir İstanbul hatırası,

Bir garipliğin vesikası

Konuşmak ister gibi benimle

Bilinmez dili hangi sözlere gebe!

Kim bilir şimdi nerede bu resimdekiler

Belki de demir kafesten paslı bir kabirler

Bize su gibi geçen ömürden bahsederler

Belkide dikkatimizi ondan çekerler

Acaba nerede şimdi bu resimdekiler

Yaşıyorlardı bir zamanlar bu fotoğraftakiler

Gerçekten yaşam bu kadar hızlı mı geçer!

Belkide dikkatimizi ondan çeker.

Geçmişe bir baktırır

Geride kalmış onca seneler

Anlar bir gün gelecekte geçer

Bilinmez bizim resmimizi kimler seyreder !

Bilinmez kabrimizi kimler ziyaret eder !

Çare yok insanı ölüm çeker

Dayanamaz hayallerin ağır yüküne

Yıkılır sonsuzluk duvarı yalan dünyanın üzerine

Söyler dünya hayatı: ömür bâki değil geçer, göçer

Belki de gözlerinde ki umuttur

İnsanı derinden etkileyen

Fakirliğe, garipliğe meydan okuyan:

Ben buradayım, ayaktayım…

Çerçeveletip asar ahşap evinin

Sıvası dökülmüş, yamalı duvarına

Gönderilir eşe,dosta, arkadaşa

Desinlerki: vay be!

Bak şu havaya, bu ne fiyaka!

Oysa sadece fotoğraflar güler

Gurbet dalgasını geçer

Zaman gelir, bu da geçer, boş ver !

Belki bunu söylemek ister

Ama fotoğraflar hep güler

Yorumlar

Başa Dön