Elinde bir sepet çilekle çıkıp geldi güneş adam kızın yanına. Tam da gözyaşlarını siliyordu kız. Silmekten kızarmış burnu , ağlamaktan hafif şişmiş gözleriyle açtı kapıyı adama. Çekildi kapıdan hafifçe ki kolayca geçebilsin güneş adam. ‘hala ağlıyor musun sen yoksa?’ dedi güneş, kıza. Cebinden kıpkırmızı bir mendil çıkardı. Kız gülmeye başlamıştı. Gerçekten de komikti bu adam. Hoşuna gidiyordu onunla ilgilenilmesi. Elini uzattı mendile. Ne kadar da yumuşak bir kumaştan yapılmıştı mendil böyle. Yavaşça sildi önce gözlerini, sonra burnunu.
-Bana mı getirdin bu sepeti yoksa? Ne var bunun içinde?
-Bak bakalım ne var sence?
-Aaa çilek mi onlar. Ama ben çok severim. Çok hem de…
Kızın içinde bi mutluluk notası belirmişti. Güneş adam ona çok sevdiği bir şeyi getirmişti. Üstelik de habersiz… Adam kızın elini tuttu usulca ve elindeki sepetin bıraktı kızın avucuna. Kız bir anlığına da olsa sıyrılmıştı hüzünlerinden işte. Adam ‘o kadar da zor olmadığını söylemiştim sana.’ Dedi kıza. Kız cevap vermedi. Kaçırdı gözlerini. Sonra fısıldayan bir sesle:
-‘ ben şu çilekleri yıkayıp geleyim. Yiyelim birlikte.’
Kafasıyla onay verdi adam. Kızın minicik salonundaki koltuklardan birine yerleşti. Kız mutfakta çilekleri yıkıyordu o sırada. Ağlama isteği gitmişti şimdi. cam kaseye döktü çilekleri sonra ve adamın yanına döndü tekrar. Adam baktı tabağa bir eksik görmüş gibiydi. Çilek kasesini alıp mutfağa doğru gitti. Döndüğünde kız bu adamın gerçekten de bir şeylerin tamamlayıcısı yada kendisi için gönderilmiş bir kurtarıcı olduğunu düşündü. Şeker dökmüştü güneş adam çileklerin üstüne. Şimdi çok daha lezzetli olacaktı küçük kırmızı meyveler. Tamamiyle şekere bulanmış çileklerden birini aldı adam kızın ağzına yaklaştırdı. Kız çileğin tadını hissetmişti bütün hücrelerinde ve daha da mutlu olmuştu.
O dakikadan itibaren karar verdi kız güneş adamın kendisi için çok önemli olduğuna. Ve artık canını sıkmayacaktı geçip gidenler için. Şunu biliyordu ki hala onu düşünen biri vardı en azından. Kapısını elinde bir sepet çilekle çalan…
Mutluluk bulaşıcıydı galiba sahiden de. Güneş adamın enerjisi ve mutluluğu, bahar çiçekleri açtırmıştı kızın bedeninde ve zihninde de…