Kehribar

hoyrattır sesi suskun gecelerin / tek bir yere geçer acının nazı böyle / “tut” / der / “tut ellerimi!...”

yazı resim

yalnızlığa seğirir hücresi
tespihlik sabırlar emzirir karantinada
gittiği yerden dönemeyişin öyküsü bu
soylu ve hazin

an mühürlü
ıssız bir resimdir yaşamak
muğlak tutkulara dönüşür
eskilerden yansıyan
kemirgen ölüm

fısıltıyla konuşur zaman
içli bir destan kanar tasvirlere şeffaf dudağından
sevgiyi nakşeder bir renktir artık
eflatun hüzün

hoyrattır sesi suskun gecelerin
tek bir yere geçer acının nazı böyle
“tut”
der
“tut ellerimi!...”

sonrası ruhta açan güller
ki miski amber

buruk tebessüm

aah! kehribar
nasıl da erir endamında
daracık kafesler

Başa Dön