Kitap - Af Eski Bir Gelenek

Af konusuna devam.

yazı resim

Mahkumları affetmek Türkiye’de bugüne özgü bir şey değil. Osmanlılar zamanından kalma bir gelenek. Osmanlı devleti zamanında yeni Padişah tahta çıkınca yapılan bir sürü işle birlikte mahkumlara da af ilan edilirmiş. Hatta bu bir gelenek olmuş ve birtakım kurallara bağlanmış. Bu geleneğin Türkiye Cumhuriyetinde artık sona ermesini ummakla birlikte hiç de öyle bir değişim yaşamadığımızı görüyoruz.

Size yeni okuduğum bir kitaptan, yakın geçmişin Evliya Çelebi’si sayılacak bir Doktor, Şerafeddin Mağmumi’nin anılarından bir bölümü aktarmak istiyorum. Bu kişi 100 yıl önce Anadolu’nun bazı bölgelerini gezmiş. Kitap “Bir Osmanlı Doktorunun Anıları, 100 yıl önce Anadolu ve Suriye” adıyla Büke Yayınlarından çıktı. Yaptığım alıntı, bugün Hatay – Dörtyol olarak bilinen yere yakın, Payas denen yerde yazılmış.

“... Adamsızlık yüzünden hizmetimize verdikleri kimse 10 yıllık süresinin üçte birini tamamlamış ve ilk cülusta (Padişah’ın tahta çıkışı) bağışlanmaya hak kazanmış bir cani mahkum idi. Geceleri yanımızda aralıkta yatıyor ve kanlı gözleri insanı ürkütüyordu. Hele son gece derin uyku sırasında tütsü memuru Bektaş Efendi omuzumdan sarsarak uyandırdı.
-Beyefendi ben bu katil herifin halini beğenmiyorum. Her beş on dakikada yavaşça gelip kapımızı açıp bakıyor ve benim henüz yatmadığımı görünce geri dönüp gidiyor. Dedi.
Artık sabaha kadar gözlerimizi yummadık. Revolverler elimizde saatleri saydık, durduk...”

Bir af çıkarsa bundan herkesin yararlanmak istemesinden daha doğal bir şey olamaz. Ceza çekmekte olan insanların bir kısmına sen dışarı çıkabilirsin sen çıkamazsın demek, adaletli bir davranış olmaz ve işi şimdi olduğu gibi arapsaçına çevirir. Türkiye’nin değişen yöneticileri bazı insanların haksız yere cezaevine girdiğini düşünüyorsa bu durumu düzeltmek için yasaları değiştirerek onların cezaevine girmesini engellesinler.

2.Eylül.2001

Başa Dön