bir mimoza kırılganlığında
hıçkırıklar yükselir masivaya /kanatları paramparça
yanlış anlamalarda ölür tüm saatler
boş yere geçer ömürden yaşanacak onca zaman
sevginin kırılır kolları /boynu bükük kalır yürekler
canlar canandan hiç yere şikayet eder
ne çok sözcükler çekiştirilir sağa sola
arada derede sorgulamasız yargılanır duygular
ah/ömre bedel sandığın dost dost diye yandığın
ne boş ümitlere /ne hoş beklentilere kapanır kapılar
bir post bir dost kalsa ne âlâ onu da elimden aldılar
kim bilir hangi şeytanî aldatmacadır yüreğimizi burkan
alâkasız bir anlaşılma/ leylî bir karartı bizi septik kılan
anlatsak anlaşılamamanın hüznünde ağlar bulutlar
söner gözlerimdeki fer
bir cendere ruhumu sıkar
efkâr
suratsız bir akşama çıkar
of/of ki of/bir of çeksem kırılır içimdeki aynalar
sancılı bir nedensellik ararım gel gitlerimde
tarumar edilmiş bir yığın yaprak
bakar gözlerime çaresiz ağlayarak
umudu çekse de canı /uzanıp tutamaz titrer elleri
sabırla çekilmiş /en nurlusundan dizilmiş tesbih
ne kadar la havleçeker
sorma/ hiç aklıma gelmemişti
ağzımdan çıkarken en safiyâne duygular
nasıl bir boyut değiştirir/hangi kalıba sığar
sonra anlamsız susmalar kalır geriye
lâl olur ünlüden ünsüze tüm sesler/inim inim inler
kanımda dolaşan küheylan tökezler düşer
üşüsem
üşensem
kuşansam kurşun geçirmez zırhımı
yüreğime değen kurşun dosta geri döner
/istemem /
] ]