Zendagi Migzara (Yaşam Devam Ediyor)

Uçurtma Avcısı adını Kabilde, kış mevsiminde yapılan uçurtma yarışlarından alır. Zaten romanı düğümleyen olay da burada başlayacak yine bir uçurtma yarışıyla sonlanacaktır.Khaled Hosseini (Halit Hüseyin)in de Afganistan doğumlu Amerikalı bir yazar olması, romanın ana kahramanıyla örtüşür. Yazarlık yeteneğini Hasanı kandırmak için uydurduğu hikayelerle anlayan Emirle yazar arasında ortak bir bağ oluşturur.

yazı resimYZ

(Uçurtma Avcısı )

Bazı kitaplar vardır, son sayfasını okurken büyük bir mutluluk kaplar içinizi; yine bir kitapla baş etmiş, sonuca ulaşmışsınızdır. Bazı kitaplarsa kahramanlarından herhangi birisinizdir -ki bu genellikler ana kahramandır- mutlu sonla mutlanır, acı sonla gözyaşlarına boğulursunuz. İstisna örneği olan kitaplarsa bitmesine rağmen sizin için hiç bitmeyecek derin bir iz bırakır belleğinizde. Hele tam da yaşadığınız hayatın kaoslarına anlam vermeye çalıştığınız bir süreçte okumuşsanız, neden ve niçinleriyle boğuşuyorsanız içinde yaşadığınız toplumun ve diğer toplumların, bitirseniz de bitmez içinizdeki kitap.

Özellikle Müslüman ülkelerin Global dünyadaki yeri hep düşündürür beni.

skolastik bir çağdan sanrılar dolaşır belleğime

dogmalar kıpırdanır doğmaya hazır dirliğime

ruhum inanılmaz kasılmalar içinde

bir bedel varsa ödenecek

neden ödetilir

asırlardır İbrahimin nesline(Orantısız Güç/ Hilâl ERBOYACI)

sorusunu ne zaman yöneltsem kendime Sayın Hayretin YAZICInın Göğsüm Çok Ağrıyor Asya şiiri aklıma gelir:

Böyle ağlama kucağımda Asya

Başkaları tararken siyah saçlarını

Gözün hep dışarıdayken üstelik

Cebimde yokken metelik

Dayama göğsüme alnını

Ciğerim delik deşik

Ben sana yapamam annelik( Hayrettin YAZICI)

Küreselleşmenin sancılarını çeken Afganistanın 1975- 2001 yılları arasındaki serüveni, krallığın çöküşüyle birlikte önce Sovyet işgaliyle başlıyor; sonrasında da Taliban yönetiminin monarşik, baskı ve çile dönemi anlatılıyor Uçurtma Avcısında. Ancak hangi döneme bakarsak bakalım sancılı, hangi döneme bakarsak bakalım bitmez tükenmez ağrıları.

Sonra insan ilişkileriHer çağda ve her dönemde zalim ve mazlum olabilen, en beklemediğimiz anda yıllarca gizlenmiş bir yalanın itirafıyla hayatları değiştiriveren, bir ihanetin izlerini yaşadığı sürece omuzlarında ağır bir yük olarak taşıyan, bedel ödenmeden, yapılan hiçbir kötülük karşılıksız kalmaz, dedirten insan ilişkileri

Bu kitap gözümün nuru Harisle Faraha ve Afganistan çocuklarına adandı..

Roman, zengin ve asil bir ailenin oğlu Emirin ağzından anlatılır bize. Emir, Peştun; Hasansa bir Hazaradır. Hasan, hem babası Aliyle birlikte evin her işini üstlenir hem de Emire hizmet etmenin yanı sıra arkadaşlık yapar. Sütkardeş olmaları aralarındaki bağın neden bu kadar güçlü olduğu konusunda bize fikir verir.

(Burada hemen Peştun ve Hazara sözcüklerini araştırma gereği duydum. Peştunların Afganistanın büyük bir kesimini oluşturan yerli halk, Hazaraların ise azınlıkta olan, Şii inancına sahip, köken olarak Moğollardan geldiği varsayılan halkı olduğu bilgisine ulaştım.)

Efendi- köle sözcükleriyle tam olarak açıklayamadığım, ancak hizmet ve fedakârlık çizgisinde tam bir bağlılık örneği veren Hasan; zayıf, korkak, tembel Emiri tamamlar. Onun yapamadığı, gücünün yetmediği her yerde Hasan vardır. İtaatkâr, sadık ve kusursuzdur. Aynı zamanda babanın Emirden beklediği her şey Hasanda vardır.

Ancak Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun.Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.(sah:19) diyen baba, en katlanılması zor, en acımasız yalanı söylemiştir Emirle Hasana

Hemen burada Assef karakterinden söz etmek isterim. Sadist, ahlaksız ve sübyancı bir karakter olan Assef, romanın en başından sonuna kadar öfke ve nefret duygularımızı zorlar, iğrendirir.

Rahim Hansa romanın bilge kişisidir. Emire yazar olabilmesi için güç veren, babayı Emirle ilgili konularda doğruya yönlendiren: en önemlisi olayın sonuca ulaşmasında en etkili rolü oynayan kahramanı.

Hasanın oğlu Sohrab.. Rahim Han'dan öğrendiği gerçekle sarsılan Emir'in öz yiğenini Talaban'dan kurtarma çabası, Hasan'a yaptığı ihanetin bedelini ödemesi için bir fırsat sunmuştur. Bir Talaban canavarına dönüşen Assef, Hasan'a ve oğlu Sohrab'a acımasızca yaptığı tecavüzü Sohrab'ın sapanından gözüne fırlattığı taşla ödeyecektir. Sohrab, çocukları olmayan Emirle Süreyyaya Hasandan kalan emanettir artık

Uçurtma Avcısı adını Kabilde, kış mevsiminde yapılan uçurtma yarışlarından alır. Zaten romanı düğümleyen olay da burada başlayacak yine bir uçurtma yarışıyla sonlanacaktır.Khaled Hosseini (Halit Hüseyin)in de Afganistan doğumlu Amerikalı bir yazar olması, romanın ana kahramanıyla örtüşür. Yazarlık yeteneğini Hasanı kandırmak için uydurduğu hikayelerle anlayan Emirle yazar arasında ortak bir bağ oluşturur.

Halit Hüseyinin yaşam öyküsünde de bu dönemde Afganistanın yaşadığı gerçekler vardır. Emir ve babasının Sovyet işgaliyle Amerikaya kaçıp yerleşmeleri, aynı nedenle önce Parise oradan da Amerikaya giden ve cerrah olan yazarın yaşam öyküsüyle kesişir. Burada da yazarın birebir kahramanlarıyla duygu ve düşünce bazında birleştiği çıkarımına ulaşabiliriz.

Çevirisini Püren Özgürenin yaptığı eser akıcılığıyla, duruluğuyla 375 sayfalık, okunası, ödüllü bir roman.Son günlerde çok kullanılan tabirle ters köşe pek çok olayın içinde buluveriyorsunuz kendinizi. Ve kitap bitiyor ama siz okumaya devam ediyorsunuz Asyanın makûs talihini

Zendagi Migzara (Yaşam Devam Ediyor)

14.02.2012

Başa Dön