Müzik - Bolero

Bir açık hava konseri.

yazı resim

Almanya’da bir açık hava konseri. Yeşillikler ortasında bir amfi tiyatro. Hava biraz bulutlu ve güneş batmak üzere. Beşbin kişi son yerine kadar tiyatroyu doldurmuş. Gerdirme çatı altında Berlin Senfoni Orkestrası çok bilinen bir klasik besteyi çalıyor.

Bir trampet, trampeti çalan kişi, trampetin kenarından alçak sesle ritmi yakalamış, kaptırmış gidiyor. Yandan çarklı bir flüt, temayı işliyor. Orkestra şefi kollarını bağlamış, kendini yormuyor, yalnızca izliyor. Müzisyenler ne yaptıklarını biliyorlar.

Diğer flüt, çaldığı tek nota ile müziğe katılıyor. Temayı bir klarnet alıyor ve götürüyor. Sonra diğer üflemeli çalgılar obua, trompet, korno, mini flütler, saksofon vs. aynı temayı çeşitli varyasyonlarla yeniden çalıyorlar. Telli çalgılar önce yavaş sonra daha etkili bir tonda müziğe katılıyorlar. Trampetin bagetleri tema her tekrarlanışta kenardan ortaya kayıyor, ve biraz daha sert vuruyor. Gerek dinleyenlerin, gerek çalanların yüzlerinden açıklanması zor bir mutluluk okunuyor. Kreşendo... Her nota dikkat ve coşkuyla çalınıyor. Orkestra şefi de bu coşkuya katılıyor. Yaylı çalgıları çalan müzisyenlerin kolları, elleri, yaylar kalkıp iniyor. Davullar, ziller çalıyor ve yalnızca finalde tema değişiyor.

Annelerinin kucağında oturan çocuklar bile müziği dinliyor. Bu yaşta konsere gelerek ilerisi için hazırlık yapıyorlar. Konserden inanılmaz zevk alıyorum. Coşkuyla çalan müzisyenler müzik bittiğinde yaptıkları iş ve seyircilerin coşkusuyla biraz daha mutlu oluyorlar.

İşte insan olmak bu. Orada değilim, seyircilerin arasında değilim ama ben de onlardan biriyim. Onlar bilmiyorlar. Olsun, ben biliyorum.

30.Eylül.2001

Başa Dön