Ne Saçma Hayal (!)

Almıyorum arkadaş! Ev mev almıyorum. Satın, satabilirseniz evlerinizi. Bu ülkede borçlarını ödeyemeyenlerin sayıları artsın, intiharlar, cinayetler, hırsızlıklar, boşanmalar , ruhsal bunalımlar artsın. Size ne canım?! Kim ne yaparsa yapsın!.

yazı resim

Kaç gündür dolaşmaktan ayaklarımıza kara sular indi. Satın almak üzere ev arıyoruz. Şimdi: Ev mi yok?! Hele ..da kıyamet gibi boş ev var. Alın gitsin birini. diyeceksiniz. Sakın demeyin ! Öyle öfkeliyim ki belki kırarım kalbinizi. Ev olmaz mı ?!.. Dediğiniz gibi kıyamet gibi boş ev var !

Ancak ev fiyatlarını duysanız neden bu kadar öfkeli olduğumu anlarsınız. Bir yarım asrı arkamızda bırakmışız, karı koca yıllarca çalışıp çabalayıp kenara üç-beş kuruş biriktirmişiz. Eh, artık yeni bir ev almanın zamanı. diye düşünüp, daha önce borç-harç aldığımız evi satalım, o paraya üç-beş kuruşu da ekleyelim yeni bir ev alalım düşüncesiyle yola çıkmışız. Çıkmaz olsaydık.

Çok ekonomiden anlamam ama küçük hesapları yapmak için iyi bir ekonomist olmaya gerek olmadığını biliyorum en azından. Bu ülkede bir memur maaşının ne kadar olduğunu hepimiz biliriz. Aynı ailede iki kişinin bu parayı aldığını düşünelim. Bu ailenin en az bir çocuğu olsun gelin bir hesap yapalım: Ev kirası: 500TL, Elektrik-su-ısınma parası: 500TL, Telefon internet vs. parası: 100TL, Çocuğunuzun masrafları (servis-okul-dershane-yemek-giysi vs.): 500TL , Market,Pazar vs.: 500 TL, eh, sizin de yol paranız öğle yemeği -söylemesi ayıp- sigara gibi masraflarınız: 500 TL ,mevsimine göre aynı ayakkabıyı ,aynı giysiyi üç-beş yıl giymenize rağmen arada bir giysi ihtiyacınız: 100 TL. Nevrim döndü, aklınıza gelmeyen yığınla masraf da cabası. Rakam ortada. Yiyeceksiniz, içeceksiniz , giyineceksiniz, çocuklarınızı okutacaksınız; bu arada tatil yapmayacaksınız, dışarıda yemek yemeyeceksiniz, hani hanım çalışıyor bu bayram da bir kadın alayım evi temizlesin de hanım rahat etsin diyemeyeceksiniz; sonra da bir ev almaya çalışacaksınız . Ne saçma bir hayal!

Üstelik bu ailenin bir değil daha fazla çocuğu olduğunu ya da üniversiteye giden birden fazla çocuğu olduğunu düşünmeye bile yanaşmıyorum. Abesle iştigal olur. Şimdi diyeceksiniz ki: Banka kredileri ne güne duruyor, siz de kredi çekin! Emlakçılar da aynı görüşte: Abi, krediler düştü, kredi çekin! Ayın sonunu zor getiren bir ailenin 150.00TL ile 250.00TL arasında değişen ev fiyatlarına kredi çekerek yetişebilmesini düşünmek için aptal olmak gerekir.

Bu ülkede bahsettiğim gelir seviyesinin çok altında yaşayan insanlar var. Allah yardımcıları olsun. Bu gelir seviyesinin üstünde olanlar ise belki toplumun % 10luk bir bölümünden ibarettir. Buna rağmen fiyatların uzun yıllardır yabancı ülkelerin vatandaşları için ayarladığı bir toplumda isyan etmez de ne yaparsınız?!

Bir türlü gelişemeyen bir ülkede ömrünüzü bu ülkenin gelişmesi için ortaya da koysanız ömür boyu maddi sıkıntılar içinde kıvranarak geçinmek zorundasınız. Helalinden kazandığınız her lokmada alın terinizin hakkını alamasanız da bu kafalarla bir yere varamayacağınızı öğrenmek zorundasınız. Kendi vatandaşını tabir-i caizse çok özür dileyerek söylüyorum-kazıklayarak para kazanmayı düşünen herkes kendi kazdığı kuyunun içine kendi düşecektir.

Bugün 03/04/10 ; 20:00 haberlerinde yüreğimizi kor gibi parçalayan bir haber: Dershane parasını ödeyemeyince oğul kendini astı ,anne hapiste. Ayrıntıları tekrar etmeyi yüreğim kaldırmıyor, umarım dinlemişsinizdir.

Almıyorum arkadaş! Ev mev almıyorum. Satın, satabilirseniz evlerinizi. Bu ülkede borçlarını ödeyemeyenlerin sayıları artsın, intiharlar, cinayetler, hırsızlıklar, boşanmalar , ruhsal bunalımlar artsın. Size ne canım?! Kim ne yaparsa yapsın!.

] ]

Yorumlar

Başa Dön