Salıncakta sallanırdı üç çocuk,tahtadan ve ipten bir salıncakta;o kadar keyifle sallanırlardı ki hiç korkmazcasına.O salınımların arasında yıllara yayılan bir rüzgarları vardı,önce tenlerini sonra yüreklerini okşayan.Ürkmezlerdi son hızla gökyüzüne yükselirken çünkü inançlıydılar.Aslanlardan korkmadan gezmişlikleri vardı yeşil ormanların ortasında.Hiç kaybetmediler özgürlüklerini,aldıkları o güzel nefesi düşüncelerinde yoğuracak kadar mahir,denizleri yürüyerek geçebilecek kadar hırslıydılar.
Salıncakta sallanırdı üç çocuk,tahtadan ve ipten bir salıncakta.Ağaçlar bile konuşurdu onlarla,yıldızlar göz kırpar güneş ilk onları aydınlatırdı her zaman.O kadar dik yürürlerdi ki dağlar taşlar selam,zaman el pençe dururdu önlerinde.Üç bedende tek ses,tek seste bitmeyen bir ömür sürdüler.
Salıncakta sallanırdı üç çocuk,tahtadan ve ipten bir salıncakta.O güzel parmakları öyle sıkı kavramıştı ki ipi,bir o kadar narince.Sırayla bindiler kavga etmeden ve hep aynı melodi vardı dillerinde.Kimsenin yardımı olmadan,yardıma muhtaç olmadıklarını ispatlarcasına çıktılar o salıncağa.Son kez baktılar birbirlerinin gözlerine,tek kelime etmediler.Çünkü biliyorlardı o salıncağın hiçbir zaman boş bırakılmayacağını ve hiç unutulmayacaklarını ama o tahtadan ve ipten salıncağa bir çocuk edasında gülerek gittiler.Biri elli dakika kaldı üstünde,biri yirmi,biri on iki.Belki kardeş değildiler,aynı annenin rahminden düşmediler ama herşeyden öte fikir kardeşi,kalleşten kurşunlara inat yüreklerinin kardeşiydiler ve gittikleri yerde bile hep birbirlerini beklediler.İnanmıyorsanız bakın gökyüzüne;beyazdan bir bulutun üstüne oturmuş,gülümseyerek bizlere el sallıyor idam sehpasına salıncak niyetiyle gidenler...
Salıncakta Sallanan Üç Çocuk
Salıncakta sallanırdı üç çocuk,tahtadan ve ipten bir salıncakta;o kadar keyifle sallanırlardı ki hiç korkmazcasına.O salınımların arasında yıllara yayılan bir rüzgarları vardı,önce tenlerini sonra yüreklerini okşayan.Ürkmezlerdi son hızla gökyüzüne yükselirken çünkü inançlıydılar.Aslanlardan korkmadan gezmişlikleri vardı yeşil ormanların ortasında.Hiç kaybetmediler özgürlüklerini,aldıkları o güzel nefesi düşüncelerinde yoğuracak kadar mahir,denizleri yürüyerek geçebilecek kadar hırslıydılar.