pırıl pırıl bir güneş avuçlarımızdaysa eğer
zamanla yakıp kavururmuş ellerimizi meğer
hiçbir şey
durduğu gibi durmuyor yerinde
her bir şey
hassas dengeler üzerinde
ılık ılık esen seher yelini
nasıl da yok eder kasırgalar
dalga sesinden muzdarip kumsalın yüzü
sararan yaprakların yüreğindeki hüznü
devri daim bir sessizlik sarıp sarmalar
enerjik
zorunlu yürüyüşler mutlak olmalı yaşamın içinde
sinerjik
ritmik ve zorlu yürüyüşlerde nefes almalı zaman
mehtap uyanmalı ki ağarmalı gün
aheste çekilen kürekler üzgün
işleyen demir pas tutmaz
örneğin
çalışmalı ki beynin
yenilensin tüm hücrelerin
örneğin
çalışmalı ki ellerin
yaşamın en baştan biçimlensin
yuvarlanan taş yosun tutmaz
] ]