Biraz gündemimi irdeleyelim. Gündem Afganistan. Olaylar nasıl bu hale geldi, biraz hatırlayalım. Ondan sonra da Taliban sadece Türkiyenin mi sorunu, bu soruya yanıt verelim. Bir soru sorayım ve bu sorunun cevabını yazımın sonunda hep beraber yanıtlayalım bakalım cevaplarımız ne olacak?
Taliban neden Türkiyenin sorunu?
Bütün dünya elini eteğini çekerken, Türkiye neden bu kadar Afganistan sorununun içine girdi?
Öncelikle Talibanın ne demek olduğunu öğrenelim. Taliban, Arapça talib yani öğrenci kelimesinin çoğulu, öğrenciler demek. Taliban (öğrenciler) 1994 yılında 50 medrese öğrencisi tarafından kuruldu. O dönem ABD ve Sovyetler Birliği soğuk savaş halindeydi. İslamcıların Afganistan hükümetini devirmek için sürekli karmaşa çıkardığı dönem, 1979 yılında yönetim Sovyetler Birliğini ülkesine davet etti. Sovyetler Birliği komünist rejimi savunmak için Afganistana girdi ve 9 yıl boyunca buradaki şeriatçı kesime karşı savaştı. Bu sırada Sovyetlerin yenilmesi ve başarısızlığa uğraması için ABD hiç boş durmuyordu. Şeriatçı gruplara silah, mühimmat ve para yardımları yapılıyor ve militanlar eğitiliyordu. Sovyetler Birliği bir yandan ABD ile bir yandan da onun beslediği şeriatçı milislerle savaşmaktan artık yorgundu ve maddi olarak büyük zarar görmüştü. 1989 yılında Afganistandan çekilme kararı aldı. Sovyetler Birliği çekilince Afganistandaki siyasi iktidar, şeriatçılar tarafından kanlı bir darbeyle yönetimden indirildi. 1992 yılında yönetim boşluğundan ve yönetime talip birden çok grup olduğundan iç savaş patlak verdi. İktidar savaşına tutuşan gruplardan biri de hiç kuşkusuz Talibandı. 1994 yılında Afganistan ve Pakistanda muhafazakâr eğitim veren okullardan mezun olanlar Talibanın milisleri oldular. İç kargaşa sürerken bundan faydalanan Taliban milisleri ilk önce başkent Kabili ardından ikinci büyük şehir Kandaharı ele geçirdi.
Savaşlardan bıkmış usanmış halka barışçıl bir yönetim vadeden Taliban, yorgun halk tarafından maalesef ki kurtarıcı olarak görüldü. 1996 yılına gelindiğinde Taliban halkın desteğini aldıktan sonra Kabildeki son komünist Başkan Necibullah Ahmedzaiyi Kabil meydanında asarak idam etti. Bu tarihten sonra Afganistan hızla lağımdan yapılmış bir bataklığın dibine doğru hızla sürüklenmeye başladı.
Afganistan İslam Emirliği olarak ilan edildi. Bu ilanı S.Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Pakistan hemen kabul etti. Buradan güç alan Taliban İslam hukukunun çok katı bir yorumunu halka dayatmaya başladı. Bu sırada yerel yönetimlerin yolsuzluklarıyla savaşacaklarına da söz verince halk nezdinde daha da popüler olmaya başladılar.
Ancak her ölümlü gibi gücü eline geçirince feleği şaşan Talibanlı milisler, zihinlerindeki çarpık yönetim şeklini ülkede uygulamaya koyuldular. Hemen kadınlara eğitim yasaklandı. Doktorlar hariç diğer meslek sahibi kadınların çalışması yasaklandı. Kadınlara çok ağır kurallar getirildi, uymayanlara en hafifi kırbaç cezası olmak kaydıyla ölüm cezasına kadar büyük cezalar uygulanmaya başlandı. Bu despot yönetimle insanlar susturulunca diğer yasaklar başladı. Müzik yasaklandı mesela, sinemalar ve tiyatrolar kapatıldı, televizyon izlemek yasaklandı. Sporcuların giydiği kıyafetler büyük sorun oluşturmaya başladı. Spor kıyafetlerine katı kurallar getirildi. Spor müsabakaları esnasında ezan okunduğu zaman ara verip namaz kılmak zorunluydu. Bu şekilde getirilen akla ziyan kurallar yüzünden spor faaliyetleri neredeyse durma noktasına geldi. 2001 yılında Bomiyan eyaletinde tarihi Buda heykellerini yok etme kararı aldıklarında bütün dünyadan tepkiler yağdı.
1999da BM, Talibana El Kaide bağlantıları olduğu için yaptırımlar uygulamaya başladı. Sonunda takvimler 2001 yılının Eylül ayını gösterirken ABDde çok büyük bir saldırı yaşandı. Bütün dünya canlı yayında ikiz kulelerin uçaklar tarafından yıkıldığını izledi. 2001 ikiz kulelerin düşüşü bir dönüm noktasıydı. O dönemin ABD Başkanı Bush El Kaideye yardım ve yataklık eden Talibana Usama bin Ladini teslim etmelerini söyledi. Bu talep karşılık bulmayınca ABD ve Nato kuvvetleri aylarca Afganistanı bombardımana tuttu. Bombardımana daha fazla dayanamayan Taliban yönetimden ayrılmak zorunda kaldı. Taliban yönetimden ayrılınca ABD Hamid Karzaiye geçici hükümet kurması için yetki verdi.
Tarihler 2006yı gösterdiğinde dağıldığı sanılan Taliban yeniden güç topladı. El Kaideden arta kalan teröristler, İşid, Iraktan kaçanlar, Pakistandan gelenler, Boka Haram ve değişik ülkelerden katılımlarla eski gücüne yeniden kavuşmuştu.
ABD 2001 yılında girdiği Afganistanda tam 20 yıl kaldı. Bu 20 yıl boyunca 40 bin sivil insan çatışmalarda öldü. 64 bin Afgan, 3500 Nato ve ABD askeri öldü. Yüzbinlerce Afganlı ülkelerinden göç etti, yüzbinlerce ev yıkıldı, on binlerce insan sakat kaldı. Tıpkı Sovyetlerde olduğu gibi ABD de Afganistanın bataklığından kurtulabilmek için çırpınmaya başladı. Çünkü bu bataklıktan artık çıkış mümkün görünmüyordu. Ne kadar debelenirlerse o kadar yara alacaklarını anlamışlardı.
2011 yılında Obama yönetimi Talibanlı bazı yöneticiler için Katarda oturma izni verilmesini EMRETTİ! Talibanlı yöneticiler oturma izni alınınca Katara geçti. Taliban yöneticileriyle alt düzey ABD yetkilileri diyalog kurmaya ve bazı anlaşmalar yapmaya başladı. 2018de Trump döneminde düşük yetkili bazından çıkıp direkt yüksek rütbelilerin resmi olarak ve birebir yüz yüze görüşmeleri başlamış oldu.
Görüşmeler sonunda anlaşmalar yapıldı. Taliban istediği şeyi elde etmişti. Artık bir bayrakları bile vardı. Beyaz bayrak ve üzerine Afganistan İslam Emirliği yazan bir yazı. Bayrak işini hallettikten sonra 3 yıl boyunca ABD gözetiminde Afganistanda gölge bir yönetim kurmaya başladılar. 34 ilde PARALEL BİR DEVLET kuruldu. Normal hükümet işlerine devam ederken Taliban konumlandığı illere gölge valiler atadı. Hâkim oldukları illerde iş ve finansa el koydular, sağlık ve eğitim yeniden Talibanın kontrolüne geçti, mahkemeleri Taliban milisleri ele geçirdi. Bu sırada maddi olarak ayakta kalabilmek için Afganistanın Afyonunu dünyanın mafya örgütlerine pazarladılar. Maden ocakları Talibanın eline geçti, madenlere tek sözü geçen ve ticaretini yapan onlar oldu.
2021 yılına gelindiğinde Biden yönetimindeki ABD, artık Afganistandan çekileceğini tüm dünyaya ilan etti. Bunu yaparken tabi ki arkasında yüzbinlerce Afganlıyı bırakmayı göz önüne aldı. Çünkü 20 yıldır ABDnin orada kalabilmesi için çabalayan, yardım eden, Talibanla olan savaşında cepheden cepheye koşan, siyasi olarak ABD güdümüne giren yüzbinlerce insan vardı. Bunlar arkada bırakılacaktı. Bazılarına söz verildi, çünkü ileride ABDnin işi düşünce yeniden kullanılacaklardı. İşte bunlar Türkiyeye yollanacaktı. Türkiye yönetiminin zaafları, açıkları, hataları ve yaptığı bir sürü yanlışları ABDnin şantaj kozu olarak kullanıldı ve sonunda Türkiye kayıtsız şartsız bütün güneydoğu sınırlarını mayından arındırarak Afganlılara açtı. Kayıtsız kuyutsuz, elini kolunu sallayan Türkiyeye girdi ve girmeye de devam ediyor. Taliban Afganistanın yönetimini ele geçirdi. ABDye yardım eden erkekler kadınları ve çocukları arkalarında bırakarak tabanları yağladı. Bazı kadınlar Taliban yönetimine girmemek, onların zulümlerini yeniden yaşamamak için intihar etmeye başladı. Bazı şehirlerden kadınlar evlerini barklarını terk edip kendi ülkelerinde sığınmacı gibi kamplara sığındılar. Kadın yöneticiler öldürüleceklerini bildiği için kapılarına dayanacak Taliban Azrailini bekliyor.
Dünyayı yöneten büyük ülkelerin başkanları ekranlara çıkıp Türkiyeye para vereceklerini bu insanlara Türkiyede bakmamızı EMREDİYOR!
SONUÇ:
Talibanın ortaya çıkması, Afganistandaki yönetim boşluğundan, kargaşadan ve kaostan faydalanarak halka dağıttığı mavi boncuk ve verdiği sözler, halkın bunlara inanması ve desteklemesi, iktidara gelişleri, gelir gelmez baskıcı bir yönetimle insanları pişman etmeleri bir şeyler çağrıştırdı mı?
Çağrıştırmadı mı? Hadi devam edelim o zaman.
ABD ile anlaşma yapmaları, Sovyetlerle savaşmaları için silah ve mühimmat desteği almaları, ülkede yönetim varken kendi PARALEL yönetimlerini kurmaları, İslami medreselerden mezun olmaları, iş ve finans sektörüne el koymaları, başka ülkelerden devşirme adam toplamaları, Katar, peki bunlar size bir şeyler hatırlattı mı?
Yine mi hayır? O zaman devam edelim. Dünya çapında mafyalarla anlaşıp uyuşturucu satmaları, sattıkları uyuşturucu paralarıyla silah almaları adamlarına dağıtmaları, kadınları baskı altına almaları, kadınlara eğitimi ve çalışmayı yasaklamaları, müziği, sinemayı, tiyatroyu, televizyonu, gazeteleri, muhalefeti yasaklamaları peki bunlar size neyi hatırlatıyor?
O zaman bir de geçin arama motorunun karşısına ve aynen şunu yazın; Hikmetyar diz çöktü. Enter. Karşınıza çıkan ilk sayfaya tıklayın, ne gördüğünüzü gelin buraya yazın.
Şimdi gelelim sayfanın en başındaki soruya; Taliban neden Türkiyenin sorunu? anladınız mı? Eğer anlamadıysanız, yazdıklarımı tekrar okuyun.