Vitrin

Oysa ben, nerede kalmıştım?

yazı resim

tükürüyorum sırt üstü..

vitrinlerde gölgem;
renkli bir gecelik giyerdim
bir sabah,
elimde vitrindeki çocuk manken
ellerimin kumaşına bakardım..

arkamda senin geçtiğin bir yol
üstüne bastığın bir taş
ve arkamdan geçer uzun bir tren sesi;
ben vitrine gölge ettim
bir sabah.

şimdi bir siren sesi
soğuk.tu caddeler
soğuk bir iklimin dudakları
dudaklarımı emerken.

vitrinde cılız bir yağmur
havada esen sabah
karanlıktan kalma
mayhoş
ve ağlamaklı
gölgem
karanlığın günümle bana akarken
ve şu çocuk manken
ne de cansızken;
ses.le.n.mem gerekirdi.

arkamda esen
ulu tren sesinin vitrinine
esip giderken içinde
ben henüz; cansız çocuktan manken.

tükürmem gerekirdi

etraflıca kuşatılmıştı gölgem
ağlamaklı idi; bir sabah
arkamda oturan şu koca sokağın edepli ağının
arkamda nasılda oturduğuna bakıp
tükürmem gerekirdi sırt üstü
ben henüz adı konmamış
bir sokak iken.

içinden
senin geçtiğin
bir cansız kadının soluğunda
dudaklarımdan emerken soğuk iklimin
dudakları
seslenmem gerekirdi
soluğuna

arkamda senin bıraktığın bir aşk
ve üstüne bastığın bir yaş;
dökmem gerekirdi
şimdiden.

Oysa ben,
nerede kalmıştım?

ben O ki;
cansız çocuğun dudaklarında
bir tren güftesinde
adım adım yol alırken
üstüne basılıp geçil.me.yen?

dudaklarımda soğuk iklim
soluğum kesilir
sebeplenirim
tükürmem gerekirdi; ıslak
sonra bir tren geçişi ile
giyinmem gerekirdi;
gidişine;
bıraktığın yolculuk ellerimde;
soyunamadığım bir terk ile
tutunmam gerekirdi
gidememene..

şimdi mahkum ayakları seslerin
sabahların,
çocukların,
dudakların,
dudaklarım!
Gelmem gerekirdi
gitmemelerine;

şimdi biterken bir cümle
öpmen gerekirdi beni
kaldığın yerde;
sessizce..

düşünmem gerekirdi
ben henüz adı konmamış bir sokak
ben henüz bir vitrinde çırılçıplak
ben tren geçişleriyle yol alarak
düşünmen gerekirdi
hiç bitmeyeceğimi;
biterse eğer bir gün tren sesleri
caddeleri
ve vitrinleri
bilmen gerekirdi;
hiçbir gün
hiçbir yere
herhangi bir hiçlik ile;
gitmediğimi
..

Yorumlar

Başa Dön