Yaprak Dökümü

yazı resimYZ

dört başı mahmur bir mutluluk bu
toprağa söz kestiğimizden beri yürek aynı yürek
tutku başka
sonsuz bir ninniyi dinler gibi
sarılmışız turkuazın atlasına

dağlarda koylarda uçsuz bucaksız bir ufuk uzanıyor
göğsümüzde insanla insanlığı birleştiren yıkılmaz aşk
ilkbaharda uyanan dal dal açan ağaçlar gibi yüzümüz
bir çocuğun sıra dışı sevinciyle sokakları aralıyoruz
dönüş yolunda
delik cepten yokluk toplayan yorgun elleri işçilerin
buğulu nefesiyle tenleri toprak kokuyor emekçilerin
bir-bir okunuyor künyeleri
kirlenmemiş sayfasında defterin

sokakları aralıyoruz başlıyor serencam
gölgesi titrek ağaçlarda bir yaprak dökümü
ayak altında kuru otlar deviniyor asaleti bozuk zatlar
zamanın serkeşleri çekmiş fitilini
kurnazlığa tohum salıyor çekirdekleri
üfürükçüler-sahte dinciler
dümbeleği elinde vebalı bilimciler
ve havariler genişletiyor boğazının kuburunu

azledilmiş özsaygı
utançlar karanlıkta saklı
kanları dolanıyor hayvan damarlarında
belleğindeki tılsımla faziletsizi en nefissizi durdukça hesaba
sapa duruyor insanlık

en keskin dönemeçlerin uçurumunda sessiz bir çığlık
denizler karalar dumanı tütmeyen fabrikalar
köprüler limanlar bankalar
küçüldükçe küçülüyor karınca lokması kadar

kabuklaşan yara bu biçimsizlikten
hazin bir nihayet
bunca cürüm bunca cinayet
siyah beyaz bir resimdir suretini tarihin aşındırdığı

sokaklar susmuş içindeki çığanın ağırlıyla
çakıldık aralarına
hangi yolda yürüsek kırgın ve öfkeli sözcükler
küsmek ah küsmek
küsmek zehir zemberek
ne sokaklar ne insanlar ne de topraklar aynı renk
kurşunileşmiş doğa kurşunileşmiş yürek

silinmiş ihtilaller kazındığı taşların üstünden
fırtınalara mahkum perili bir köşk gibi duruyor sokaklar
umut az ötede
umutsuzluk içinde

Müsaade Özdemir

Başa Dön