Yazma sebebim oldum yine. Sayfalarıma hep izi almadan geliyorsun. Tüm benliğinle yerleşiyorsun satırlarıma, içimde bu kadar yarımken nasıl oluyorda tüm hakimiyetinle yerleşiyorsun hayatımın satır aralarına. Buna ben mi izin veriyorum bilmiyorum. Aptallık bu... Oysa bütün bavullarını toplayıp gitmiştin yüreğimden, arkanda oturup ağlayabileceğim tek bir hatıra bırakmamıştın, yakmaya kıyamadığım fotoğraflardan başka. İçimdeki seni öldürdüğüm gün, onlarda tüm değerini kaybedecekler.
Ömrüme ömür kattın ,ömrümden ömür çaldın...
Her gece yatağıma yatıp seni düşündüğüm gecelerin en yangınlısında gömdüm seni yüreğime...
Şimdi senden sonra geçen günlerin sonundayım.
Alıştım sensizliğe, yok ilk gün ki acım, tatlı bir kaşıntı var yaramın üstünde. Bir tek o zaman geliyorsun aklıma. Özlemekten yorgun düştüğüm gecelerin sonunda, seninle yürüdüğümüz yolların başında ve seninle benim tam ortasındayım...
Şuursuzca özlüyorum seni. İstediğim için değil belki sana olan sevgimi biraz daha hak edebilmek için bu özlem...
Tekrar diyorum, yazma sebebim oldun yine.
Belki seni değil, seni yazmayı seviyorum. Seni yaşamak çok zor çünkü, bana ait değilsin. Ama yazması çok kolay, çünkü yazılarımda sadece bana aitsin, sadece benim kelimelerime mahkumsun. Bazen noktayla bitiyorsun, bazen üç noktayla.
Bu aralar yine üç noktasın...
Yazmaya Sebep
Yazdıran mı yazan mı önemli?