gölgeler uzun yürür
bir kış yürür önümde
ve diğerleri
kendi önlerinde..
yaşanmamış kalmayana
eksiksiz ölenler ve diri sevdalar
yol boyu sağımda ve yönünde uzayarak ve aşağı..
yaşamak dediğin yoğun olmadığında yığın olduğundur.
taşlar ve nefer.. altında adımlar boyu iri geçmişler..
ilerde şu sayısız kavaklar.. kalabalık içinde birer birer kalabalık içinde yoklar..
gölgeler uzun yürür bir kış ölür içimde ve diğerleri kendi diplerinde..
eksiksiz sevdalar ve diri ölümlere değen su telaşı.. akmakta zamandan ve yüzümden.. gidenin ayak izleri
sol anahtarıyla göz yaşı
sol kaldırımda ve
tok sesiyle.. bir çağlayan içinde.. adım adım ağladıkça.. bir şarkı içinde ve duyulduğunda duvarlara beni çarpan.. kalple ve güçle ve olmadığında şarkıyla beraber saçılan tüm acın.. içimde büyüttüğüm ve sığmadığın..
seni nerede bıraktığımdan bihaberim.. güneşin hep olmadığından bihaberim.. bu kentin
bir kentin beni içine katıp becerdiğinden bihaberim..
seni ve geriye dönüp baktığımda bir tepenin bir vadiyle dikiş izlerinden geçtiğini
o denizin bana estiğinden ben bihaberim.. rüzgarlar olacakatı ve saçlarımdan dalgalanan bir geçişle karışık ve temiz..
bir vaktin sırasında ilerlerken aramızda geçen onca zaman sadece seni uyuduğumun ve tüm
ve sana hesap vereceğim bir koridora hizalanan bir oda içinde
kendi icabıma bakan ve kendi sorularıma kendi cevaplarımı yazdığım bir yerdeyim.. solumda kapalı sağımda açık bir kapı ve pencere.. ve sessizlik..
gölgeler uzun yürür.. önümde bir kış devrimi.. saçlarım beyaz köpük ve ıslak..
ellerimle üşüyen yerlerine dokunuyorum bu kentin.. el yordamı dudak ve nefes yordamıyla sana batıyorum..
güneşin hizasında saçlarımdan akan bir sesi.. ıslağa.. ıslak olan gözlerimi kendime kapatıyorum.. gecenin yüzünden okuduklarım yıldız boşluğuyla bir delalet ki illüzyona nakledilen bir kalp adımı gibi önümde yürür.. benden seni mesafeleyen evler.. ağır ve sağanak adımlarla içimde..
dururum.. içimde katliam içimde hazne ve içimde içimle öylece.. yalnızlığa ve suya kibrit çakıp yakıp sayıklamak
kendi ellerine ve yüz sürmek yüzüne.. gölgeler uzun yürür.. dururum.. nefesimi ve sesini keser gece.. sayıklanıp ayıklanırım.. bir kalp adını bilir gibi yürür ben senden mesafelerce uzak ve dururken gölgeler ve gölgeleryile evlerin sayısızlığı önümde uzun uzun sessizce yürür..
gölgeler uzun yürür.. bir düş kırılacaktı kabuksuz ve acıyan geçmişe dek uzanan bir düş kapısı.. aralıktı bir yıl dönümü kadar.. saklanıp beklediğim bir in sıcaklığında duvarları çıplak bir gerçek seninle saklanacaktı.. gölgeler uzun yürür.. içime kapanırım.. dizlerim ve köşelerim.. nefesinle bileylediğin bir güz bu kenti dudaklarıma dayayacaktı.. içimde ve alabildğine hür ve hareket kabiliyeti.. kendi ellerimle kendiliğime dokunan bir kadın adını sayıklayacaktı..
gölgeler uzun yürür.. dururum kendi içimde.. sağanak ve adın adım.. yüzümden ve sola hizalanmış tok sesten.. gürültülü ve yok olan kalabalık içinde birer birer öfkeye odaklı.. bir kente bir kent içindeyken.. bir şeyler aranacaktı sayılıp saçlarımla düzeltebileceğim hatalar olacaktı.. nehir geçecekti bir denizden ve yüzüme bırakılacaktı gülüüşün.. bir şeyler olacaktı.. başka şeylere benzeyen.. yeri boşlukta kalan.. içini seninle doldurduğum ne zaman bir kitabın ilk sayfasını açsam seni okuyacaktım ve şarkılar saçılacaktı şarkılar duvarlara beni çarpan.. gerçekler olacaktı gölgeleri zamanla değişen uzun ve kısa hünerli gerçekler oalcaktı.. renkli ve köşeli.. ne zaman yağmur yağsa.. içimi seller tutacaktı ve taşacaktı gözlerin.. bir kenti bir kentle yıkayacaktı.. bir yerler oalcaktı bir kitabı bitirsem yaşıyor olmanın gerçekliğiyle içimi geçici neşeler kaplayıp gözlerimle saçılacaktı.. gölgeler uzun yürür.. gerçektir sabit olan.. zaman beni değiştirmeyen tek olgudur.. zaman kendi gölgesi üstünde uzayan.. güneşsiz ve ansız 'yar' her kişiyi bir diğerine bağlayan..
bir yol tutar göz yaşım.. yüzündeki uzak mesafeden bir yerler kurulacaktı.. uzak ve ıslak.. ve bir kent bir kentte böyle barınacaktı..