ne güzel bir düştü bu gördüğüm
ben sen de saklıydım
sen de ben de
ama yasaktık (yasaktın)
herkez kendi alanında sınırlıydı
ve kimse kıpırdayamıyordu
zaten alan da yoktu
sen gereğinden fazla üşümüş bir kış
aldın daha fazla soğuğu içine!
alma!
ben çokça dağılmış bir saç
saçıldım zifire!
saçmalama!
zarif bir düşüş gibi geldi belki başta
esinti vardı, rüzgar çarptı
lodos zaten bir azaptı..
fazlasıyla arz vardı ama talebe olmaya herkez korkardı
öğrenilmiş bir çaresizlikti bizimkisi
ne de olsa
olması olanaksızdı..
ama sen yine de sakın koyma ellerini üzerime
sıkışırsın!
sakın alevleme ısınmak için ateşi
yanarız!
--uyanmadan önceydi herşey tabii---
Gidici bir hüzün vardı akşamüzeri gelişlerinde
Gitme diyemeyen bir perde inerdi yüzüme
Simsiyah ama şeffaf
Örterdi heyecanlarımı
Öylece bakardım arkandan
Bir tarih daha yazardım tarifi olmayan gecelerime
Bir çizik daha atardım tenimin altında yaşattıklarıma
daha fazla bakamamaktı derdim
siyah beyaz yüzüne
bu yüzden ince bir mil çektim gözlerime..
görememekti derdim
yüzünde şahit olduğum işaretlerin yokoluşunu
yüzünde terlettiğin ifadelerin saklanışlarını
bu yüzden heceledim her kelimeyi senden duyduğum
ve içerledim ister istemez yerinden sökülen,
ardından düşen düğmelerini her akşam yeniden yazdığın ------
alfabesi yoktu bakışlarının
alfabesi yoktu dışarıya kaçan yaramaz çocuklarının
geri dönüşleri hep zamansız
pişmanlıkları çokça gelip-geçici
çığlığı güçsüz..
her ne kadar kanla yazılmış olsa da bu geçmiş
ne kadar zor olsa da iz bırakmadan silebilmek açtığın deşikleri,
kendimce kurduğum ve oynadığım bu oyunda
ne kadar zorlasam da sınırları
ne kadar dirensem de
zorlama oldu sonrası..
bir sonraki şarkıya yetişemedi sesim
koptu sihirli tellerim
nodül oluşmuş kalbinde dedi doktor
ameliyat yapmak gerekiyor
bir daha aşk şarkıları söyleyemezsin..
bir daha böyle gizli çığlıklar atamazsın
tam da montaj aşamasındayken
elektrikler kesildi ve yol ağzında durdu hikayeler
şeritler teker teker koptu ve yol ayrımında havaya uçuştu notalar
zamanımız yetmedi ve durdu herşey bir zamansızlıkta
zor olduğu kadar duyulması
zordu da yakınlaşması gerçeklere..
ve bittik biz böylece bir mevsimsizlikte..
bittik küçücük bir nefessizlikte
bittik küçücük bir sessizlikte
sessizce..
zifiri bir karanlıkta vedalaştık
ve geri dönemedik bir daha..
çünkü biz zifiri bir karanlığa akıttık kanımızı ardımızdan..
görünmedik arkamızdan gelenler tarafından bir daha böylece ..
aynı armonide giden iki ayrı notaydık
ama buluşamadık aynı aşk portesinde