Ben İstanbul Kadar Acıyım
BEN İSTANBUL KADAR ACIYIM / (Sokaklar boştu o gece, İstanbul sarhoştu. / İstanbul uykusuzdu,
BEN İSTANBUL KADAR ACIYIM / (Sokaklar boştu o gece, İstanbul sarhoştu. / İstanbul uykusuzdu,
SENİNLE AŞKIMIZ / 1 / Baharın ılık nefesi öptü yüzümü
Aradan yıllar geçti, uzun yıllar...Genç kadın şu anda Türkiye'nin çok ünlü bir mankeni, İstanbul'da yaşıyor, dizi film yıldızı, her gece bir tv programında gözüküyor ve hiç evlenmedi. ERDEN ERKİN...
KARANLIĞIN GÖZLERİ... / Karanlığın gözlerini gördüm orada / çam ormanlarıyla
Sen dudaklarımda bitmemiş bir şarkı, kimse bilemez aradaki farkı. Hani o birlikte başladığımız, koşarken yavaşladığımız, hayat tanımadı toleransı, bitiremedik dansı. ERDEN ERKİN...
SON BÖLÜM / Sevgi pazarında, aşk çarşısında, / Dolaştım şöyle
Okuldan arkadaşlarla Barlar Sokağındaki Fasıl Bar' da bu akşam buluşacağız. Nedeni, eşi Kadum' u da alıp, geçenlerde bir kalp krizi sonucu vefat eden sevgili arkadaşımız ve benim çok değerli dostum, çocukluk arkadaşım Samuel' i anmak. ERDEN ERKİN...
Siz siz olun aşkta asla üçüncü kişi olmayın! Yoksa çok acı çekersiniz çok...ERDEN ERKİN...
Aşk, martı kanadının denize değdiği andır; yitirilen, kumsalda beklemekle geçirilen zamandır.ERDEN ERKİN...
Ne yana dönsem, ne yapsam, ne etsem bilemiyorum; yalnızlığın derin izini silemiyorum. ERDEN ERKİN...
Şimdiki aklım olsaydı,"Bir dönüp baktım ki geçmiş seneler, içimde birikmiş neler neler olmuş kördüğüm, aynadaki gözlerimde gördüğüm, hala senin için yanmakta ve ağlamaktayım," demez ve boş bir şişe içinde başarı kutlamazdım. ERDEN ERKİN...
Gözlerim mi doldu, yoksa bana mı öyle geldi, doğrusu ben de bilmiyorum, bildiğim, içim acıyordu; derin acılar, tarifsiz kederler içindeydim. ERDEN ERKİN...
Beyaz bir martının kanatlarında bir buket masalçiçeği göndermekle; boş şişelerde başarı kutlamakla olmuyor aşk. ERDEN ERKİN...
İÇİMDEKİ FIRTINA / Zifiri karanlık bir gece gibi, / Ben
İnternet dünyasının ünlülerindendi arkadaşım; ünlüydü, gerçekten çok ünlüydü, onun yanında benim de adımın geçmesi bana gurur veriyordu, onur veriyordu.
ERDEN ERKİN...
Aniden bir fırtına çıkar; gök gürler, şimşek çakar, sağnak yağmur başlar, ıslanırsınız. Bir taksi çevirene kadar sırılsıklam olursunuz. Taksiye binip, kaldığınız otele gidersiniz. Islak giysilerinizi çıkarıp duşa girersiniz. Sıcak suyun ürpertinizi gideren tazyiki altında aklınıza bir şey takılır aniden: "Benim burada ne işim var?"
ERDEN ERKİN
Severek ayrılmak, erişilmezin yürekteki sancısı, yalnızlığın dinmeyen acısıdır.
ERDEN ERKİN
SAMANYOLU
"Aaa Berkant yine zilzurna!" sesleri..
"Ya gece de gelmedi bu, kimbilir nerede sabaha kadar içti!" sesleri.
ERDEN ERKİN
Kimdi bu kadın, beni neden böyle etkilemişti, hakkında araştırma yapacak kadar ne yapmıştı bu kadın?
Bir tek adını öğrenebildim : Gonca Gül...
ERDEN ERKİN
Bilmiyorum şimdi kiminlesin, nerde? Eğer düşmeseydim ayrılıklarla derde, seninle çok mutlu olurdum, olur olmaz her yerde...Ne olur gitme, kal! Bitmesin bu masal...
ERDEN ERKİN
Uluslararası Turizmci
Ben seni sevmek için yaratıldım; seni övmek!
Ve seni benden ayıran hayata karşı sövmek!...
Aynanın arkasındakı sır,
Katranlı kağıtla kaplıdır;
Formül bunda saklıdır...
ERDEN ERKİN
Deniz, kumsal, martılar...
Ne o taraftayım, ne bu tarafta. Cennetle cehennem arasında, arafta. ERDEN ERKİN
Aşk, martı kanadının denize değdiği andır; yitirilen, kumsalda beklemekle geçirilen zamandır. ERDEN ERKİN
Dönüşü olmayan bir yoldayım, yürüyorum uzun uzun; içimde dayanılmaz bir acı, tarifsiz bir hüzün. ERDEN ERKİN