Irem

Bir Japonya Anısı

Odanın içerisinde sanki ölmek üzere olan ve can çekişen kocaman bir yılan vardı. Sarı renkliydi, ağır ağır hareket ediyordu, gövdesi çok kalındı ve arkasında duran, onu kontrol eden görevliye itaat ediyordu. Bu serpent ürkütücü görünüyordu. Ona ne çağrıştırdığını idrak bile edememişti.

Devinim\*

aynadaki bozukluğumun simgesi / cevvi bir kan akışı / yenilmişliğin

Carnage

öldüğümüzde hepimiz doğarız / birer birer / vücudumuzdaki sıcak kan

Başlıksız

camdan baktığımda / beyin kıvrımlarımın bana hazırladığı görüntüler, / yoktan

Kayıp

Parçalarım...
Paslanmaya yüz tutmuş, masumların ellerini kesmiş.
Benim kırık parçalarım... Birleştirmek için fazla keskin, önemsemek için de fazla küçük.

Doğuştan Asi'nin Hikayesi

Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım.

Gotik Akımı İncelemesi

Çağının en önemli düşünürlerinden biri olan ve sadizme isminin verilmesine neden olacak kadar kötü bir üne sahip De Sade, 1807 yılında Gotik hakkındaki düşüncelerini şöyle ifade etmişti: Kurulu düzene şiddetli bir meydan okumayı fantezi diyarında ifade etmeyi başaran bu janr, bütün Avrupayı sarsan devrimci şokların kaçınılmaz bir ürünüdür.

Postmodernizm ve Tüketicilik Üzerine

Suyun aktığını bilmeyen ve kıyıyı görmeyen bir insan, bulunduğu geminin devinimini anlayamazdı.
Bizler, bazı kesimler olarak, ne kadar takım tutmayı, bir görüşe sapına kadar mensup olmayı ahmakça bulsak da, belirli bir klasmana, sınıfa mensup olmak için çevredeki her etkiyi, etkileşimi, sebeplerini ve sonuçlarını objektif bir şekilde

Obi'de Yüzerim

Hiçbir zaman tam anlamıyla kontrol edemeyeceğim duyguların yazıya dökülüşüdür bu, kağıt üzerinde yer alamayacak kadar soğuk bir dökülüş.

Öz

Kendimi boğuyordum ettiğim vedalarda. Başarılı olamıyordum, veda ettiğim yere yapışıp kalıyordum, veda ettiğim yerde can veriyordum.

Zehirli

depresif bir kadın / kanını toprağa akıttığında / ben doğmuşum

Başa Dön