Sen Gittin ve Ben Büyümedim
Aylardan Nisan / Mevsimlerden bahar / Ve sen yoksun babam
Aylardan Nisan / Mevsimlerden bahar / Ve sen yoksun babam
Buzul çağı tekrar gelirse dünyamıza sebebi sensin ey insan evladı
Bıraksalar diyeceğim / Biliyor musun ben seni hiç sevmedim /
Ya Rab bu ne bahardır böyle / Çiçekler kan kırmızı soluyor!
Look outside / How lovely day is today / Dont
Dönmeyeceği beklemekten / Isıtmayacağa sarılmaktan / Parlamayacağa bakmaktan
Biz Ankara’nın misketini birlikte oynarız / Biz Karadeniz’in horonunu birlikte teperiz
Bekliyorum gelmiyorsun babacığım / Sonbaharı yaşadık senin yaşlılığında / O
O son bakışın var ya / Son bakışın yüreğimde ateş /
21 Martta gittin / Gece gündüze eşitti baba / Bense
Yine kayboldum, ey evren / Yine yenik düştü; / Zaman
Şöyle bir uzansam / Uzansam sere serpe / Sonra kıvrılıp
Bugün yüreğimizin giysisi nedir diye düşündüm de? Hep oradan çıktı mesele. Düne kadar yüreğimizden sevgi eksilirse çıplak kalırız gibi düşünüyordum, bugün farklı. Neden mi? İşte o ilk davranışımız ya da duygumuz ağlamak, tüm düşüncelerimi değiştiriverdi!
Google bugüne sonbaharın ilk günü demiş ve sonbahar ekinoksunu doodle yapmış. Yapmışta beni de düşüncelere daldırdı. Bugün gece ve gündüz eşit olacakmış. Benim aklımda ise 21 Eylül kalmış gece ve gündüz eşit diye nedense! Bugünden sonra geceler uzayacak, artık aydınlık saatler azalıp karanlık saatler artacak. Sonbaharın ilk günüymüş
Hayatımızda çok önemli bir yeri olan bu meslek grubu için neden “Ve Doktorlar” adlandırmasını kullandım, merak ediyorsanız okuyunuz :)
Bir varmış, bir yokmuş / Diye başlar tüm masallar /
Her şey kara olsa bile / Senin ekmeğin ak, emeğin ak
Kim demek ister ki aşka veda? / Ama elveda aşkım, elveda
Nereden esti bu rüzgâr / Sensizliğin şarkısını söylüyor / Dinlemem…
Ben, Leyla...
BEN!
Doğduğumda mutlu muydum?
Hiç hatırlamıyorum
Her yeni doğan gibi,
Sanırım ben de ağladım
Ailemin, üçüncü kız evladı idim
Birilerini sevindirdim, birilerini üzdüm
Altı aylıkken hastalanıp
Baba karnım demişim
İşte o gün, babam tarafından da sevildim
İki isim verdiler bana
Biri Nur, biri Leyla
Biri en karanlık gece, biri ise ışık
Bense, zaman zaman aydınlığı
Zaman zaman, yaşadım karanlığı
Ailem hep Nur dedi bana
Her ne kadar kütüğümde yazılmadıysa da
İlkokula gidene kadar Nur
Sonrası oldum Leyla
Bilmezdim, Leyla ne demek halbuki
Rastlayana kadar ona
Hep çabaladım
Kimi zaman sevildim
Ve belki!
Kimi zaman nefret edildim
Sevildiğimi de anladım, sevilmediğimi de
Ben bir insanım
Hep çabaladım, çabaladımsa da
Karşılığını pek alamadım hayatta
Delicesine sevdim, sevilmedim
Ölürcesine çalıştım, görülmedim
Ben gürledim, sürükleyemedim
Bıraktım kendimi zamana
Zaman oldu kıskanıldım, zaman oldu kıskandım
Zaman oldu mutluluğu, zaman oldu hüznü yaşadım
Kırkı geçtim, elliye merdiven dayadım
Eyvah yaş elli, bile demeye başladım
Yaptıklarım, yapamadıklarım
Sevdiklerim, sevenlerim
Düşünmeyeyim de, bırakayım mı bir kenara
Dün gece, rüyamda kendimle hesaplaştım
Eskiden daha mı çok mutluydum
Aşkı yaşamadan önce daha mı neşeliydim
Ben Nur muyum? Leyla mıyım?
BEN!
(9 Ağustos 2011)
leylaunal@hotmail.com
Şiirlerimde ve öykülerimde aşkın simgesi olan ismimi kullanmak
Nazım Hikmet Ran, Aziz Nesin, Cemal Süreya, Özdemir Asaf, Orhan Veli Kanık, Bedri Rahmi Eyüboğlu
Özünde kimse kimseye benzemez, keşke benzesem dediğim şairler ve yazarlar yok mu?
http://www.izedebiyat.com/yazar.asp?id=19684http://
http://www.izedebiyat.com/yazar.asp?id=19684&secilenkategori=2
http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=116739