Anamdan İnciler/ Enver Hoca

“Kim olacak ana? Sorun Enver Hoca" "O da kimdir?” diye sordu anam. Arkadaşlardan biri AEP tarihini anlatan bir kitabı anama gösterirken: “Aha, bu resimdeki adam!” dedi.

yazı resimYZ

Yetmiş sekizli yılların sonunda, AEP ve önderi Enver Hoca,
ÇKP ve Mao Zedung düşüncesine amansızca saldırıyor, onu
revizyonistlikle suçluyordu. Bu tartışmanın bir ayağı da ülkemizde sürüyordu. Kimi gruplar Tiran Radyosuna, kimileri
ise Pekin Radyosu’na kulağını dayamış, oradan gelecek
direktifleri alıyor ve hemen yayın organlarında yayınlıyorlardı.
Radyo yanlışlık yaptığını duyurunca, kulaklarını dayayanlar
da yanlış yaptıklarına dair özeleştiri veriyorlardı.

Halkevi Kültür ve Dayanışma Derneği’mizde bir panel verildi.
Panel sonrası büyük bir kitleyle bizim eve yürüdük,
oradan evin çatısına çıktık. Deniz manzaralı bir yerde tartışmaya
kaldığı yerden devam etmek güzeldi. Ah bir de çay
olaydı... Kimse cesaret edemiyordu anamdan çay istemeye,
çünkü kalabalıktık.
Tartışma hararetle sürerken birden anam çatıya çıktı, yanımıza
kadar geldi. Herkes sustu:

“Çocuklar" dedi."Saatlerce dernekte tartıştınız. Yetmedi
mi? Bir de buraya geldiniz. Sorun nedir?” diye sordu.
Kalabalıktan biri:

“Kim olacak ana? Sorun Enver Hoca"
"O da kimdir?” diye sordu anam. Arkadaşlardan biri AEP
tarihini anlatan bir kitabı anama gösterirken:
“Aha, bu resimdeki adam!” dedi.

Anam kitabı eline aldı, evirdi çevirdi. Enver Hoca’nın kapaktaki
resmine dikkatlice baktıktan sonra:

“Ola çocuklar siz de hiç akıl yokmuş bunu şimdi anladım”
dedi.
Bir ötekisi, “Niye ki ana, bizde neden akıl yokmuş?” diye
sordu.
Anam kitabın üzerindeki resmi gözümüze sokarcasına:
“Hele bir bakın Enver Hoca’nıza!”

Herkesin bakışları kapaktaki resme yoğunlaştı birden. Anamın
neler söyleyeceğini merak etmiyor değildik. Sonunda-anam merakımızı fazlasıyla giderdi.

"Ola çocuklar!” dedi. “Adam takım elbiseli, kravatlı üstelik
tertemiz giyinmiş. Hele bir de kendi üst başınıza bakın. Hiç
mi anlamadınız? Adam takım elbiseli, üst başı kirlenmesin
diye, ellerini bir şeye sürmez. Bu adam mı sizinle devrim
yapacak! Beni kandıramazsınız. Varın gidin işinize!” dedikten
sonra çatıyı terk edip gitti.

Biz ardından bakakaldık…

Başa Dön