Bazý devletler vardýr Suriye gibi… Yapaydýr. Bencildir. Nargilecidir… Ülkeleri karýþýr, savaþmadan çýkar giderler. Bazý devletler vardýr Fransa gibi… Milliyetçidir. Laiktir. Demokrattýr…Yönetenlerini protesto eder, gerekirse saðý solu yýkar ama gün sonunda yine kendi seçtiklerini baþa getirirler. Bazý devletler vardýr Türkiye gibi… Ne olursa olsun asla vatanlarýndan vazgeçmez ve sevmese bile asla yöneticilerine laf söyletmezler.

Tweet atanýn içeri týkýldýðý, doðru söyleyen imamýn sürüldüðü ve de konuþmaya korktuðumuz zamanlarý unutup tekrar içimizdeki acýyý korkmadan rahatlýkla dýþa vurabildiðimiz zamanlardayýz… Bir nevi normalleþtiðimiz zamanlardayýz. Bu durumun yani insan gibi tepki verebilmenin bedeli ne yazýk ki çok aðýr oldu. Regaip Kandili’nde ”fazlaca” askerimiz ”vataný” için þehit oldu. Hem de hiç düþünmeden… Yine de ben daha fazla askerimizin ölmemesi için diplomasi, mantýk ve de objektiflikten yana olduðum için bu satýrlarý yazmak istedim.

Öncelikli olarak elhamdülillah müslümanýz ve de diplomalýyýz çok þükür. Müslüman bir devletin, müslüman bir devlete sýrf þahsi egolardan dolayý saldýrmasý farz deðildir. Sanýyorum çoðu din kardeþim de buna hayýr demeyecektir. Öyle ya… Ýslamý yaymaya çalýþan Osmanlý’nýn torunlarýyýz. Siyonizmin ve de kapitalizmin rahatlýkla boy gösterdiði þu zamanlarda eðer etkilerinde deðilsek müslüman kardeþlerimizi öldürmek tamamen ”dinsizlik” olacaktýr. Devam edelim… Eðer sýradan bir müslüman ya da asker, hiç sorgulamadan sadece devleti için ölüyor ya da öldürüyor ise bu etik midir? Yanýlmýyorsam bunun cevabý da hayýr olacaktýr… Öyle ya, eðer yöneteniniz adil deðil ve de mantýksýz kararlar veriyorsa, bu kararlara uyarak siz de bu kararlara ortak oluyor ve de yanlýþýn bir parçasý oluyorsunuz demektir.

Dolayýsýyla ”abi bunlar hep Amerika’nýn ve de siyonizm oyunlarý valla” senaryolarýný bir kenara býrakýp aklý selim bir þekilde gündeme bakacak olursak, biz Suriye topraklarýnda sýnýr ötesinde bir operasyon veriyoruz. Suriye rejimiyle anlaþmayý kesinlikle istemiyor, orta okul çocuklarý gibi inatlaþýyor, bizim askerlerimiz þehit olduðu gibi onlar da ”müslüman” olduklarý için þehit oluyor ve böylece diþe diþ kana kan, taktik maktik yok, bam bam bam kafasýyla ilerliyoruz. Sonra da 29/02/2020 tarihinde basýn açýklamasýnda rahatlýkla espriler þakalar yapabiliyoruz.

Biraz okumuþ, biraz düþünen ve de biraz diploma sahibi olan insan aslýnda ne kadar da kýsa zamanda çözebilir deðil mi bu sorunu? Der ki Ey Esad… Biz liderlerin amacý olamadýðýmýz Mustafa Kemal’le yarýþmak deðil sadece vatandaþlarýmýzýn hayatýný iyileþtirmek ve de kolaylaþtýrmak der… Bu yüzden þu anlaþmalarý yapalým ve daha da fazla ”þehit kaný” olmasýn der. Olur da arkadaþ anlaþmaya uymazsa çatýr çatýr Dünya devletlerine ifþa edersin, geçersin baþkumandan olarak ordunun baþýna, yönetirsin ”yüksek askeri bilgi birikiminle” ordunu, emin ol ordun o bilgi birikimine bakmadan sýrf dürüstlüðünden dolayý yine de senin gibi kapris yapmayýp damarlarýndaki asil kandan dolayý sorgulamadan arkandan gelir.

Bazý müslümanlar, liderler, seçilmiþ kiþiler ve de örgütler ne yazýk ki ne müslümanlýðýn kalitesini, ne liderliðin alçak gönüllülüðünü, ne seçilmiþ kiþilerin sýradanlýðýný, ne de örgütlerin gerçek manasýný asla anlayamayacak. Zorladýkça olmayacak. Zorladýkça kaybedecek. Zorladýkça karanlýða sürüklenecek. Ne yazýk ki zorladýkça hep ama hep kan akacak… O kan da kendi kaný deðil þehit kaný olacak ama ne uðruna?