..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Matematiðe, yalnýzca yaratýcý bir sanat olduðu sürece ilgi duyarým. -Godfrey Hardy
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Sanat > Münevver Saral




30 Temmuz 2009
Selimiye' Ye...  
Münevver Saral
Edirne' ye yaklaþtýkça tarif edilmez bir heyecan sarýyor beni. Hele hele o, göðe uzanan minareleri uzaktanda olsa görür görmez içim içime sýðmýyor. Edirne' de sanki bütün yollar Selimiye' ye çýkar misali, kendimizi Selimiye' nin önünde buluyoruz. Yabancýsýyýz Edirne' nin ama Selimiye ki; bir þaheser... Alýp götürüyor yabancýlýðýmýzý üzerimizden de onun yerine göz kamaþtýrýcý güzelliðiyle esir ediyor bizi kendisine. Her ne kadar Süleymaniye' den aþina olsakta Mimar Sinan' ýn maharetine; yine de Selimiye' nin görkemi bir baþka sanki.


:AGGA:
Kelimeler ve kelimelere sözlük anlamlarý dýþýnda izafe edilen düþünceler... Uzun zamandýr þaheser kelimesine iliþkin izafi düþüncelerden alamýyorum kendimi. Nedir þaheser ? Üretilenler içerisinde baþarýnýn en son sýnýrýna ulaþmak mýdýr yoksa bu sýnýrýn ötesine taþmak mý? Ya da baþka bir deyiþle þaheser; insanoðlunun, kendini kendine ispatladýðý en güzel delili midir yoksa kendini aþtýðý son noktasý mý? Ve bu baðlamda; bir þaheser ortaya koymak, herkesin harcý mýdýr ? Ah abarttým yine, elbette deðil herkesin harcý. O eserler ki sadece ama sadece þahlara münhasýr. Ve o þahlar ki arz ý endam ederler þaheserleriyle yeryüzünde. Ve o yeryüzü ki; bir tarafta þaheserlere sergi olurken diðer tarafta kendisi de bir þaheser. Hem de yeryüzü, yaratýcýnýn; bir baþka þaheseri olan insanýn emrine verdiði, bir diðer þaheser hediyesi.

Ýnsanoðlu yeryüzünde þahtýr þah olmasýna da ama eserleri, yeryüzünün þahlýðýna sadece bir nazire. Ýþte bu noktada tam anlamýyla emin olamadýðým bir þey daha var ki, o da ; eserlerin sahibi insan mý yoksa insana ilham kaynaðý olan yeryüzü mü; þimdi hangisi en þah ?

Þaheser denilince nedense hep Selimiye gelir aklýma. Bu özdeþleþmede belki de en büyük etken; kitaplarda Selimiye' den hep, þaheser diye bahsedilmesidir. Hani Selimiye' yi hep böyle kitaplardan okumak, fotoðraflarýna bakmak... yetmiyor bir zaman sonra sanki. Gitmek lazým; o, Baþ Mimar Sinan' ýn " ustalýk eserim" dediði Selimiye' yi bir de dünya gözüyle görmek lazým.

Sýrf Selimiye' nin hatýrýna; bir yolculuk... Güneþli bir günün sabahýnda, sabahýn da erken bir vaktinde... Bir baþþehirden diðer bir baþþehire, Ýstanbul' dan Edirne' ye doðru yola çýkýyoruz. Geze geze, göre göre... Yol ki: bitmesin isterim hep, uzayýp gitsin... Bu kez bitsin istiyorum yol; bitsin de duralým, inelim arabamýzdan.


Edirne' ye yaklaþtýkça tarif edilmez bir heyecan sarýyor beni. Hele hele o, göðe uzanan minareleri uzaktanda olsa görür görmez içim içime sýðmýyor. Edirne' de sanki bütün yollar Selimiye' ye çýkar misali, kendimizi Selimiye' nin önünde buluyoruz. Yabancýsýyýz Edirne' nin ama Selimiye ki; bir þaheser... Alýp götürüyor yabancýlýðýmýzý üzerimizden de onun yerine göz kamaþtýrýcý güzelliðiyle esir ediyor bizi kendisine. Her ne kadar Süleymaniye' den aþina olsakta Mimar Sinan' ýn maharetine; yine de Selimiye' nin görkemi bir baþka sanki.

O görkem ki... Ayasofya' ya nispet kubbesi ve kubbeye yakýn inþa edilmiþ dört minaresi ile ta arþa kadar yükseliyor gözlerimin önünde Selimiye. Arþa yükselmek... Mabedler mi arþa yükselir yoksa insan mý ? Ne mabed, ne de insan; belki de had meselesi bu, arþa yükselmek. Ýnsan ki; mabede girerken tevazu içerisinde olmalý. Mabed ki; insana yerini hatýrlatsýn diye tevazu ile inþa edilmiþ olmalý. Tam anlamýyla tevazu gösterebiliyor muyuz, bilmem ama Selimiye' nin kapýsýndan içeriye baþýmýz öne eðik giriyoruz.


Hani þu dýþarýsýnýn görkemi bir yana da; içeride gördüklerim, ilk bakýþta þaþkýna çeviriyor beni. O dev kubbe, o kubbedeki kalem iþleri, o dönemin en güzel taþ, ahþap ve sedef süslemeleri, o çiniler, mihrap ve mahfiller, müezzinler mahfilinin tam altýnda duran þadýrvan, pencereler... Her yer ama her yer ince bir zevk ile tezyin edilmiþ. Öyle bir ihtiþam var ki Selimiye' nin içinde... baþýný döndürüyor insanýn. Baþým dönüyor da; ya tevazu, tevazu bu ihtiþamýn neresinde diye ikilem içerisinde buluyorum kendimi. Hani mabedler tevazu ile inþa edilmeli idi ? Ya þu gördüðüm ihtiþam ? Yanýlmayý kendime konduramýyorum da Mimar Sinan yanýlmýþ olmalý diyorum içimden. Bu düþünceler içerisindeyken þadýrvanýn baþýndaki kalabalýk dikkatimi çekiyor. Bir grup turiste cami hakkýnda açýklamalarda bulunuyor bir yetkili. Yetkilinin sesi dýþ mekanlarda nasýldýr bilmem ama caminin sahip olduðu akustikten olsa gerek, insan hemen etkisi altýna giriyor bu sesin. Camiyi gezmeyi sonraya býrakarak, ister istemez kalabalýða karýþýyorum ben de. Beyaz takým elbisesi, siyah gömleði ve kocaman siyah gözlükleri ile sadece sesinin deðil, görüntüsünün de etkisi altýnda kalýyorum bu yetkilinin. Tam bir söz ustasý bu yetkili, iþinde ehil olmalý. Neler anlat mýyor ki camiyle ilgili ? Sultan Selim' den, Mimar Sinan' dan, caminin yapýlma gereklerinden ama en çokta þu baþýmý döndüren ihtiþamdan söz ediyor. Sonra bu baþ döndürücü ihtiþamýn nedenlerine geçiyor. Edirne' nin Selimiye için bilhassa seçildiðini, Selimiye' nin Osmanlý Ýmparatorluðu' nun Avrupa' da ki gücüne bir delil olduðunu, bu emsalsiz ihtiþamla da politik gücü dini yapýda simgelemenin amaçlandýðýný anlatýyor. Sonra... Sonra o göz alýcý çinilerden dem vuruyor. Ters lale motifinin birbirinden ilginç hikayelerini anlatýyor. O ortamda onu sonuna kadar dinleyebilirim ama zaman... Onu dinlerken zaman su gibi akýp gidiyor ama günübirlik bir gezi için hayli kýsýtlý bir zamaným var. Usulca sýyrýlýyorum o yetkilinin etkisinden. Kadýnlar mahfiline çýkýyorum. Taþ duvarlarýn, pencerelerin, ahþap süslemelerin büyüsüne býrakýyorum kendimi yavaþ yavaþ. O, bir mabede yakýþtýramadýðým ihtiþam gözlerimin önünden siliniyor da gitgide, onun yerine bir tevazu sarýyor bütün benliðimi. Anlýyorum ki görmekle bakmanýn arasýnda nasýl derin bir uçurum varsa, bakmakla hissetmenin arasýnda da öyle bir yakýnlýk var. Hani o kendime konduramayýpta Mimar Sinan' a atfettiðim yanýlgý; bir güneþ parlaklýðýyla düþüyor önüme. Ah, diyorum; " Affet, Koca Sinan ! Görüyorsun ya, tevazu içerisinde olduðunu sanýpta ne haddini bilmezler var ! Sonra iþlediðim kusurdan mahcup, baþýmý önüme eðiyorum." Öyle ya; Koca Sinan, Mimar Sinan, mimarlarýn piri Sinan bilmeyecekte sen mi bileceksin bir mabedin tevazuyla inþa edilmesi gerektiðini" diyorum kendime usulca. Mabedler ki huzura ermek için gidilir mabedlere. Selimiye' nin huzuru sirayet ediyor da bana , huzur içerisinde vedalaþýyorum Selimiye ile.

Selimiye bir þaheser. Elbatte bir þaheser ama o sadece Mimar Sinan' ýn deðil, ayný zamanda bir milletin, bir dinin de þaheseri kanýsýna varýyorum. Tam kapýdan çýkarken, daha önce Selimiye ile ilgili bir kitapta okuduðum ; "taþ dehaya ulaþtý deha taþ kesildi " sözleri dökülüyor dilimden, büyük bir hayranlýkla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Maslow` Un Ýhtiyaçlar Hiyerarþisi Kuramýnýn Perspektifinden Ekonomik Açýlýma Kýsa Bir Bakýþ
Deniz Mavisi Özlemin Þimdi Bir Düþ Oldu Anýlarda, Ey Güzel Ýstanbul!
"Kelimelerin Ýçinin Boþaltýlmasý" Deyimine Öznel Bir Yaklaþým
Ziraat Çay Bahçesi / Rize
Yüzü Denize Dönük Yaþamak
Ben ve Ötekiye Dair...
Bir Kente ve Denize Tepeden Bakmak
Taraf Olmak Ya da Bitaraf Kalmak
Yaþama Verilmiþ Kýsa Bir Molada, Geçiþlerin Önemini Kavramak
Yörelerden Ziyade Yüreklerde Düzenlenmeli Festivaller

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýmgelemden Gerçeðe [Þiir]
Sonbaharda Gölcük [Öykü]
Bir Masal, Þu Uzungöl! [Öykü]
Zaman Ýçinde Bir Çamlýca! [Öykü]
Can Aldatmacasý [Öykü]
Tüm Zamanlarýn Þehrine Yine... [Eleþtiri]
Tüm Zamanlarýn Þehrine Küçük Bir Eleþtiri [Eleþtiri]


Münevver Saral kimdir?

Kendime yaptýðým yolculuklarýmý görüntülediðim bir fotoðraf makinesi gibidir yazý. Kimi zaman gerçekleri hayali bir netlikte, kimi zamansa hayalleri gerçek bir netlikte fotoðraflayan bir makine.

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Münevver Saral, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.