Öykü

yazı resimYZ

Halı

-Etme gözünü seveyim. Onu Allah doyuramıyor ki ben doyurayım. Adam, insan değil, mübarek ayı. Doymak nedir bilmiyor ki, dedim.
Tam bu sırada dışardan uzun bir korna sesi duyduk. Bir araba tam ön tarafımızda durdu.
Gelen Burhandı:
-Hocaaaaa! Diye bağırdı.
Mehmetali:

Akıllı Makıllı Değil Billahi

Akıllı makıllı değil telefonum. O zaman demek ki ben ondan akıllıyım. Öyle ya insanoğlu olarak o telefonu ben yaptım. Teşbihte hata olmaz, ben yaptım dediysem, siz de anlayın işte benim insan kardeşlerim alamanlar, ingilmanyalılar, amerikanyalılar, yaptı...

Adanalı

yeter ki sevmesini bilsindi. Hayat daha başka güzel olurdu o zaman. Sevgi ile her şey yeşerirdi...

Bir Memleketin Dönüşüm Hikâyesi

Yıllar sonra büyükler çocuklarına, torunlarına; özgür bir milletin nasıl köleye dönüştüğünün öyküsünü anlatmışlar. Ülkelerinin eski günlerine duydukları özlemi, bu öyküyle gidermeye çalışmışlar. Öyküyü anlatan büyükler; Aslında, öyküdeki memleket bizim memleketimiz. Yavaş yavaş gelen tehlikeyi görmeyen, görmezden gelen eşekler de bizleriz, diyememişler. Utanmışlar.

Tabanca

Tabancayı kaldırıp raylara atmayı düşündüm. Fakat bu düşüncemden vaz geçiverdim. Bir kadın bağıra bağıra telefonla konuşuyordu. Ona yaklaşıp tabancayı uzattım. Kadın soru dolu gözlerle bana baktı. Gelen metroya atlayıp oradan kaçtım. Telefonla konuşan insanlar genellikle kendine uzatılanı alıyorlar. Bunu daha önce arkadaşlarıma şaka için defalarca yapmıştım.

Babamın Radyosu

Köyümüzde ilk radyoyu Rahmetli Babam satın almıştı.. Sonra çoğu zaten arkadaşlarım olan köyümüzün çocukları nefes nefese etrafımı kuşatarak Baksana, senin baban köye küçük ve acayip bir sandık getirdi, düğmelerine basınca içindeki insanlar hem konuşuyor hem türkü söylüyorlar vallahi, inanmıyorsan git de bak..

Mavi Deniz Marmara ve Sen

Renkleri severim.
Onlarla zihnimin içinde bir şeyler boyamayı çok severim.
Özellikle de mavi ile
Mavi, insanda bir sonsuzluk duygusudur âdeta
Özgürlüğü, barışı, huzuru, aşkı ilham eder, yoksun kalplere.

Başa Dön