Öykü

yazı resimYZ

Uzak Durun Küfürden

Küfürden uzak durmak için ben de kendimce bir yöntem buldum. Bunun bir kısmını yıllar önce bir arkadaşımdan öğrenmiştim. Arkadaşım kızdığı zaman çocuğuna P...ç yerine, vay seni miçh diyormuş. İngilizce alelade bir isim. Diyor ki ''Hem kızgınlığım geçiyor, hem de çocuğuma küfretmemiş günaha girmemiş oluyorum, duygularım da içimde kalmıyor.''

Kıbrıs Ada Kışı

O gece, telefonum çaldı. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir bayan: Ben, Emel dedi. Kostüm sorumlusuymuş. Benden, bedenim, kilom, ayak numaram gibi bilgileri istedi. Kostümlerinizi hazırlayacağım. Pazar günü görüşürüz dedi. Heyecanım gittikçe artmaya başlıyordu. Şaka gibi başladığım bir olay gerçek mi oluyordu? Yoksa rüyada mı idim?
Biraz sonra

Ortak Mortak Bir Şeylere Giriyoruz Dostlarla

Üç arkadaş ortak sigaraya giriyorlar, ama pahalı sigara öyle basit bir şey değil 25-30 lira gibi bir fiyatı var. Otuz lira olsa üç arkadaş, içinde yirmi tane var, adam başı yedi tane sigara düşer, bir kişi altı alır, diğerleri yedi yedi alır cebine koyar. Hem de ciğerleri bayram

Bir Memleketin Dönüşüm Hikâyesi

Yıllar sonra büyükler çocuklarına, torunlarına; özgür bir milletin nasıl köleye dönüştüğünün öyküsünü anlatmışlar. Ülkelerinin eski günlerine duydukları özlemi, bu öyküyle gidermeye çalışmışlar. Öyküyü anlatan büyükler; Aslında, öyküdeki memleket bizim memleketimiz. Yavaş yavaş gelen tehlikeyi görmeyen, görmezden gelen eşekler de bizleriz, diyememişler. Utanmışlar.

Zengin Kız ve Tesisatçı Çırağı

Mevlüt, bunları söylerken bir elinde çekiç, bir elinde murç vardı, banyo zemininde betonda delik açıyordu, işe ara vermiş, ona anlıyordu, genç kız banyo kapısı önündeydi, genç adamın solu ona dönüktü.
Kimse bana inanamıyor; anlamıyorum, senin gibi çapsız biri nasıl yapar, sen kimsin ki, torpil yoksa işe

Tabanca

Tabancayı kaldırıp raylara atmayı düşündüm. Fakat bu düşüncemden vaz geçiverdim. Bir kadın bağıra bağıra telefonla konuşuyordu. Ona yaklaşıp tabancayı uzattım. Kadın soru dolu gözlerle bana baktı. Gelen metroya atlayıp oradan kaçtım. Telefonla konuşan insanlar genellikle kendine uzatılanı alıyorlar. Bunu daha önce arkadaşlarıma şaka için defalarca yapmıştım.

Sıracalı

SIRACALI
Saçın yüzüne dökmüş salınarak geziyor
Seslenirim pas vermez sıracalı sevdiğim
Sitemli kahır edip beni her dem üzüyor
Su içmeye tas vermez sıracalı sevdiğim

Mavi Deniz Marmara ve Sen

Renkleri severim.
Onlarla zihnimin içinde bir şeyler boyamayı çok severim.
Özellikle de mavi ile
Mavi, insanda bir sonsuzluk duygusudur âdeta
Özgürlüğü, barışı, huzuru, aşkı ilham eder, yoksun kalplere.

Küçük Bir Leblebinin Başıma Açtığı İş

Yatağa girip uyumaya çalıştım. Uyu uyuyabiliyorsan. Sağa sola döndükçe sanki daha da büyüyordu sızı. Hareketten besleniyordu sanki
Ah bir sabah olsa! diye dua ediyordum. Saat başı bir tane ağrı kesici alıyordum. Arada bir kocakarı ilaçlarına da başvurmuyor değildim. Ama hiç birinin faydası olmuyordu.

Ehram Yokuşu, Beşiktaş

Yıl; 1997
Ay: Haziran
Henüz 17,5 yaşındaydım.
İstanbul, Esenler otogarından çıkıp abimin kaldığı eve gelmiştim. Evin konumu tepedeydi. Eve ulaşmak için Bebek karakolunun yanından 44 adet sık basamak, 65 geniş basamağı tırmanarak sola sapılır ve ayak bilekleri sızlayarak 16 geniş basamak daha

Başa Dön