Öykü > Toplumcu

olumsuz

Ayakların Nerede Anne?

Asuman evin en küçük kızıydı. Yüzü ay parçasıydı. Saçları parlak ve kuzguni renkteydi. Burnu küçük, gözleri badem gibi çekik, kaşları ise kavisliydi. Beş yaşını yeni bitirmişti. Hareketli bir çocuktu. Yakında okula gideceği için çok sevinçliydi. Birkaç dönümlük tarlalarında babasıyla annesi çalışırlarken o, iki kız ve iki erkek kardeşleriyle

olumsuz

Mankenler Dünyası

Artık Deniz bağımsızdı, dilediği işi yapabilirdi; onu kimse tutamazdı. Deniz aldı yürüdü, ülkenin bir numaralı mankeni oldu.
ERDEN ERKİN

üzgün

Tramvay Eleştirisi: En Azından Bir Sığır Bilinci

Ne olursa olsun o çelik kelebeği, o akıl almaz gücü bütün gücümle çakacağım gökyüzünehırsla değilinatla değil.
Sadece yüreğimin isteğiyle, ruhumun açtığı cepheyle, ışık göstergeleriyle, kozmik bir azimle.
Saçların yıldızları ışıldasındilin

olumsuz

Barmen Öyküleri

Dışarı çıktım. Hafif, incecikten bir yağmur yağıyordu. Arabama bindim, silecekleri çalıştırdım. İçimde derin bir hüzün...Nasıldı bu insanlar, aman Allahım, para için insanlıklarını bile unutmuşlardı.
ERDEN ERKİN...

karışık

Görevli

Bu görevli neden insanların kötü şeyler yapmak için kullanabileceği şeyleri onlara sunuyordu? Bu işe neden girmişti, niye oradaydı?

nostaljik

Bir İki Gazete

Bu işte en çok onlar sıkılıyordu. Onlar kim mi? Küçük masanın üstündeki gazeteler. Ne zaman bu iki kardeş mutfakta kahvaltı yapsalar, kahvaltı bittikten sonra gazeteleri kıvırıp çöpe atıyorlardı. İşte ondan sonra gazetelerin yok olma süreci başlıyordu... O büyük gazetenin magazin sayfasıydı bu gün altta kalan, Altta kalanın canı

olumsuz

Kurtarın Beni

Burada her türlü insan var. Anasını kesen, babasını soyan, çocuğunu doğrayan ne ararsan var.Hele İstanbuldan gelen iki tinerci daha gelir gelmez bizim ormancı Hüseyinin oğlu Cabbarın suratını kesti. Geçenlerde iki paket sigaramı çaldılar. Traş kolonyamı bile içmişler. O gelen tinerciler yapmış. Gardiyanlar bile bir şey demiyor. Birbirinizi idare

umutlu

Dedem Düşlerime Giriyor

Hayallerimizi aldılar. Hiç değilse düşlerimizi, kişiliklerimizi, kırıntıları kalmış özgürlüğümüzü almalarına #HAYIR DİYELİM Mİ?

olumlu

Çoban Lazım 1

Öğrenmenin yaşı olmazmış ama, keşke bunları daha genç yaşlarda öğrenmiş olsaydım, diye hayıflandım birkaç kez

karamsar

Nur - Işık

Evi de yoktu. Sağlıksız, virane görünümlü, boyasız, sıvasız, rutubetli küçücük bir odada kalıyordu. Burası bir dükkândan bozma bir mekândı. Ev desen eve benzemiyor, dükkân desen dükkâna benzemiyordu.
Yalnızdı. Yapayalnız. Karısı, çocuğu, akrabası kimsesi yoktu. Bu yüzden gamsız, kedersiz, umarsız olmuştu. Beklediği, istediği hiçbir şey yoktu. Nasıl

olumlu

Biri Baharat mı Dedi

Kara bibersiz ve pul bibersiz yemek mi; aman Allah etmesin. Kara biberde aslında kara değil ama, işte öyle koymuşlar adını, biraz hakiye kaçan bir rengi var. Pul biberin içinde de pul yok zaten. Ona kırmızı biberde derler, bir normali var bir de acısı var, sonrada isot diye acının

düşündürücü

Alkarısı

Elimde mikrofonla sokağa çıksam ve rast geldiklerime sorular sorsam. Kadına ve erkeğe. Gencinden ihtiyarına. Mini eteklisinden kapalısına. Şalvarlı erkekten kravatlısına. İlkokullusundan üniversitelisine. Cami cemaatinden bayramdan bayrama namaza gidenlere. Ha, yirmi beş sene öncesindeki bay Veysel Başere de. İğne önce kendine batırılmalı. Cevapları az çok tahmin etsem de Sanki

üzgün

Sibel

Sibel erkek egemen sistemin ve gericiliğin kurbanı olan genç kızlardan sadece birisiydi. Her yıl birçok kız çocuğu Sibel gibi durumlar ile karşılaşabiliyor. Sibel celladını babasının yüzünde gören genç kızlardan biriydi...

heyecanlı

Tâli Bey'in Şefliği

Ülkemizde yaşanan makam, mevki düşkünlüğü ve bu makamlara gelebilmek için kimlere yüz suyu döküldüğü malum. Bu hikâyedeki Tâli Bey bir prototip.Nice nice Tâli Bey'ler kimlere nice taklalar atıyor...

olumsuz

Balta

Elektrik direğinin az ilerisinde, az önce nefesleri kesilircesine koştukları sokağın bitiminde elinde kanlı baltayla onlara bakıyordu. Avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı, Kaç Nazlıcaaaann kaaaççççç!

karışık

Emekleye Emekleye Emekli

Emekli olunca bir sahil kasabasına yerleşecektim. Elde avuçta ne varsa satıp kendime bahçe içinde bir ev alacaktım. Çiçekler yetiştirecektim, birkaç ağaç mandalina, limon, portakal Ağaçlar evin arka bahçesinde olacaktı. Güller ve mevsim çiçekleri denize bakan tarafta

Başa Dön