Böyle Olsun

Kendimi iple asıyormuş gibi hissediyorum.Anıların her birini, kokuların her birini, seni ve beni idam ediyorum.Sonra beni…En son beni…

yazı resim

Biliyorum şu an her şey için erken.Hele bunun için çok erken.Kendime şaşıyorum.Şu an kalemi elime alıp, defteri yazı yazmak için çıkardığıma, aynı zamanda yanından yeni ayrılmış olmama rağmen şaşıyorum.Ve kızıyorum kendime.Neden bu çelişki diye?
Ruhumda kapattığım (daha doğrusu üstünü örttüğüm) hangi yaradan başlayayım?Sahi sen bir yerlerimin aslında hep kanadığını ve hep kanayacağının bilincinde misin bilmiyorum.Fark ettin ve bana belli etmedin mi?Bilmiyorum…
Karışık bir (serüven)in içine sürükledim seni.Kader nasıl bir açıklamaysa…Kader seni ve kendisini yaralamayı iyi bilen birinin yanına koydu…
O kadar çok anı var ki…O kadar çok koku…O kadar çok hatırlanacak şeyler…
Kendimi iple asıyormuş gibi hissediyorum.Anıların her birini, kokuların her birini, seni ve beni idam ediyorum.Sonra beni…En son beni…
Nereden çıktı bu şimdi?Niye?Biz bunu hak ettik mi?Sorun ne?Ben mi üzdüm bilmeden seni dediğini ya da diyeceğini biliyorum.
Bir şey deme.Bir adamın, bir kadına yaşatabileceği ne varsa güzel adına hepsini sende buldum ben.Sende yaşadım.
Yaşam ve getirdikleri zor geliyor.Geçmişle uğraşmak zor geliyor.Düşündüm de (ben bunu hep düşündüm!) yaşadıklarımız bunlarla sınırlı kalmalı…Daha fazla şey olmasın paylaştığımız.Baba olduğunu gördüğün gün mesela.Saçlarında beyazların artarken…Göbeğin öne çıkıp ayna karşısında göbeğini içine çekerken…Görmeyeyim seni…
Ben hatırladığın, sen hatırladığım kal istiyorum.
Evet…Ben böyle istiyorum…Farkındayım…Sensiz bir hayat istiyorum…

]

Başa Dön