Bulanık Zihinlerde Düş Avı

Akşamı kes biraz... / Kanasın barlar,pavyonlar. /

yazı resim

Akşamı kes biraz...
Kanasın barlar, pavyonlar.
Ölmesine izin verme!
Gecelerin içi boşalırken / bağırsın
Kocaman adamlar / sıkıştırdıkları hayatlarında /
Ademoğlunun zehirli tarihini.

Ellerinden izmaritler düşüyor / sona yaklaşmışken /
İçtiğin sigaraların sayısını unutman gerekli artık.
Artık gereksiz olan her şeyi yırtıp atmalısın aslında
Bakmadan kül tablalarına.

İzmir’in karanlık bir sokağında bilinmedik bir ateş düşüyor
Kaldırımlara.
İstanbul, kardeşine sesleniyor:
‘Özenme sen bana... Ben bir taraftan yakar yıkar,
öbür taraftan eser coşarım... Ben geçmişi külhanbeylerinden değil,
esasında Kostantina’nın saklı surlarından öğrendim. O sırlar saklı kaldıkça bende,
adım anılacaktır her yerde... Belki de bu yüzden özenme sen bana, kardeşim, İzmir’im...’

İzmir susar, gözlerinde gebe kalmış rüzgarları taşır...

Şimdi nasıl hissetmeli adam,
Dudağındaki sigarası dökülürken rüzgarda /
Kelimelere vururken kadehiyle / bir barda ?

Uyanmak gerçeğe / şeffaf bir perdeyle /
Dondurulmuş yaşam üniteleriyle devam etmek /
Ve de suni nefeslerle hayat bulmak yeniden ;
Yırtık bir afişin kenarında ölümlülüğünü görmekle paralel
Gidiyor bu şehirde.

Şimdi nasıl hissetmeli kadın,
Gözlerinde yorgun gün çiçekleriyle /
Kelimelere vururken kadehiyle / yabancı bir evde ?

Yorumlar

Başa Dön