Kronik Özlemelerim

Kelimelere olan doğurganlığımdan yanında susuşum. Seni özlemenin gece on birindeyim. Depresif korkularısın kaybetmek istemeyişlerimin!

yazı resim

Vals müziği eşliğinde dakikaların dansı. Şizofrenik yok oluşların mutsuz kulak çınlamaları. Kronikleşmiş özlemelerim ve özlemin… Bu gece BEN’im, bir med-cezirin ta kendisiyim. Yedi tepeli koca şehrin efsanesi olduğumuz yaz günlerinden kalma gibiyim. Bütün gece boğulmadım oysa şarap şişelerinin içinde. Sendendir başımın dünyaya eşlik edercesine dönüp duruşu. Son dansımızdan bu yana kalakalmış kokun, hücrelerime sinmiş. Sen, hayatımda bir kördüğüm. Bir modern çağ efsanesiyiz, bir mitolojik kral ve kraliçeyiz Kaf Dağı ardındaki ülkelerden birinde.

Bu gece BEN’im, gökyüzünün ta kendisiyim. Seni özlemenin gece on birindeyim. Akut hasretin nefes alışlarımda ciğerlerime batan. Gönül gözümün feri, hecelerimin sesi. Korkularındayım seni kaybetmelerin. Dayanılmaz hüzünlerindeyim elini elimde hissedememelerin. Sıfatsız yalnızlığım, var olası bir şarkının nakaratı. Bu gece SEN’im, seni sevmenin ta kendisiyim.

Penceremden içeri süzülen ışık dolu sesin, hüzmeleri güzelim parlak gözlerinin. Dosta muhtaç akşamların siyah-beyaz örtülü yemek masaları. Ve yok nice vakittir çaldığımız kapıların açıldığı. Gitsek mi dersin? En uzaklara kaçıp gizlesek mi kendimizi? Yeni bir keşfedişler adasına yelken mi açsak seninle? O meleklerin arp çaldığı mitolojik adamızın kral ve kraliçesi olsak yani… Bir deniz kokusu doldursa her sabah gözlerimizi açtığımız odanın içini. Ellerinde kumruya dönüşen bir bordo karanfil. Ellerin mi dedim? Resmini çizmeli ellerinin. Bomboş, tertemiz bir beyaz sayfaya yakışır gölgesi ellerinin.

Son dansımızın şarkısı çalıyor, yine yoksun…
Oysa bu gece BEN’im, tedavisiz bir yaralanmanın ta kendisiyim. Kelimelere olan doğurganlığımdan yanında susuşum. Ve konuşamayışım yanında, anlatmak isteyişimden içimde sana dair ne varsa kağıdımla kalemimle baş başa kaldığımda… Depresif korkularısın kaybetmek istemeyişlerimin. Sarıl bana gönül güneşinin sıcaklığı gibi, ve dalgalansın nefesin saçlarımda. Kuşlar uçsun gözlerimden gözlerine, nem olsun sözcüklerimden dudaklarına akan her harf. Bu gece BEN’im, seni anlatamayan anlamsız sözcüklerin ta kendisiyim. Ve SEN’im, güzelliklere açılan anahtarı paspasın altında bir kapının ta kendisiyim…

Özledim…
Seni sevdim…

Bu gece BİZ’im, ayrılığı hak etmeyen bir aşkın ta kendisiyim. Bir susuş çığlık olsun gecenin içinde. Kırmızı hayallerin gece yarısına dakikalar var. İlk kez BEN’im, SEN’im, BİZ’im… İçerimde yarına doğru büyüyen bir umudun ta kendisiyim. Ta kendimim…

Başa Dön