yazı resim

Sen gidersin bir şehirden..
En fazla o bahçe öksüz kalır belki..

Aynalar sırlarını pul pul döktüklerinde,
yalnızlığımdan hemen önce..
Bana bir cümle ayır olmaz mı,
varılmamış denizlerin iyot kokusu arasında
Ve unutmam emin ol, tıpkı ezberlemeyeceğim gibi..
Kalamayan ve gitmeyen bir ses olur uğultusunda
hiç öğrenemeyeceğim kendi dilinde bir anlam..

Güz yine gelecek kehribar renkli ve rüzgarlarını savurarak
sağanak yağmurlardan hemen önce içinin ürpermesi gibi
bilmek gibi..Önce bir yanma ve avucunda kuruyan dallar
akbabaların göğü işgali, yaşarken çürüme gibi..
Söz kahinin dudaklarında eriyen çiğdir gecenin sabaha devri ile
kapılar açılır, uğurlanır bir mevsim..Çakıltaşları suya düşer..

Kapattım gözlerimi bakmıyorum artık değişen iklimlere
bir çiçek dürbünü aklım, renkleri döndükçe mevsim değiştiren
inkar etmiyorum sahipsizliği, güz yakın biliyorum
göz kapakları birbirine değer önce, sonra ağırlaşır anlam
ve hiç bir söz değmez olur bir diğerine.. Cümle devrik kalır
rüzgar sebebini bırakacak mavilik arar durur atlaslarda..

Gitmedim ben bak hala burdayım..

Nakaratı geçmiş bir şarkının son notalarında belki..
Yada bir nehrin kaynağına inmeden hemen önce, yüzeyde
esrik bir hikayede, aklını gömdüğün yanıbaşındaki köşede
bir kabustan sıçramadan az evvel, soluğun terlerken
Günlere yenileri katılırken,eksilmeden, saçmadan.. Burda..
Bir serüvenin başı,telaşların ortası ve hikayenin sonunda.
Benden az evvel,senden çok sonra..Tam da olması gereken yerde..

Hikayeler terk edilirken bir bir, kapılara sürgüler vurulur..
Gidemediğin bir hikayede..Ada sürgünü yalnızlık mahkumu..
Aç tüm pencereleri ne fayda.. Üzülme yinede,halimden hoşnudum..

Yorumlar

Başa Dön