Osman AKTAŞ

Cinnet-i Âlâ

Şu sıralar "Gönül Dili" başlıklı bir yazı üzerine çalışıyorum. Derdim, küfür, hiddet, sözlü şiddet, rencide edici alaylı konuşma ve ötekileştirmenin toplumsal kırılganlığa yol açtığını, birlik ve beraberliğin sekteye uğradığını anlatmak.

Meb'in Şematik Düşlerine Dair

İdris Şekerci bu yazısında özetle uzman ve başöğretmen programlarının öğretmenlik alanlarında (benim de önceki yazılarımda belirttiğim gibi) uygulanabilirlik formatında olmadığını, bunun bir tecrübe işi olduğunu, sınavın da olmaması gerektiğini yıllara yayılarak kariyerleri belirlenmesi gerektiğini, öğretmenlerin iki bin liraya odaklı olduklarını belirtiyor.

Meb'den Öğretmenlere Siber Saldırı

Ciddi zaman kaybı karşılığında elde edilen hiçbir işe yaramayan başöğretmen unvanı ve uzman öğretmen unvanı ile uzman öretmenin öğretmenden bin lira fazla alması, başöğretmenin de uzman öğretmenden bin lira fazla alması dışında başka bir fark yok. Bütün çaba birbirimizden bin liralık üstünlük.

Kanlı Temmuz

Üç gün arayla gelen nefret... Başbağlar... Yirmi sekiz ölü... Otuz yedi yakılan, yirmi sekiz kurşunlanan masum insan... Her iki cinayetin failleri de ya bulunamıyor, ya ortalıkta yasa gereği elini kolunu sallayarak geziyor.

Öğretmen Bariyer Basamakları

Yıl 2006 altı. Kendisini ziyarete giden bir öğretmene "Sizi öpüyor ve Maliye Bakanı'na yolluyorum." diyen bir bakan, Yusuf kuyusuna bir taş atıyor. Attığı taş önce çıkarılmaya uğraşılıyor, ancak sonradan taşı sevimli ve sevimsiz bulanlar arasında bir tartışma başlıyor. Taş lehimize nasıl çevrilebilir? Nedeni ise çöken bir ekonomide bir

Politik Batakta Bir Saz

Ermeni soykırımı iddiasının kabulü için meclis önergesi veren Garo Paylan "7 yıldır aynı teklifi veriyorum, böyle bir linçe maruz kalmadım" diye açıklamada bulunuyor. Yedi yıldır hiçbir tepki görmemesi enteresan değil mi?
Ben her tür önergenin her ortamda verilebileceğini düşünüyorum. Çünkü aslı astarı olmayan şeyleri meşrulaştırıp, kendisine

Türkiye'de Filistin ve Kudüs Çıkmazı

Bugün içimden farklı bir konuya, Türkiye Müslümanlarına değinmek geldi.
Ben kendimi bildim bileli Türkiye Müslümanlarının yatıp kalkıp ortaya sundukları konu Kudüs ve Filistin. Çok nadir ve saman alevini andıran başka konulara değiniliyor (Mısır, Arakan, Makedonya, Hocalı, Ahıska zulmü, Yemen, Afrika işgalleri gibi...

"Ruhumda Sızı"

Öyle derin yaralar aldık ki, kimde küçük bir yara görsek, kaynayan kazana dönüyoruz. Bu yaralar yalnızca kişisel değil, toplumsal bazda da irin akıtarak varlıklarını sürdürmekteler.

Suçlu Kim

Bütün dinlerde olduğu gibi, bilimsel düşüncelerde de bir çocuk günahsız doğar. Yaşadığı aile, çevre ve toplumsal koşullar çocuğu şekillendirerek ya suçlu yapar, ya yardımsever yapar.
Filozoflar, sosyologlar ve psikologlar illaki bu konu üzerine çeşitli fikirler üretmişlerdir, ama konuya ilişkin ben de bir kaç söz söylemek istiyorum.

Başa Dön