Gerçeði arayan bir insan, öncelikle her þeyden gücü yettiðince kuþku duymalýdýr. -Descartes |
|
||||||||||
|
Halbuki biz bu çaðý terk ederken dahi bu çaðýn bize býraktýðý kültürel miraslar üzerinden kendimizi ifade ediyorduk. Neyse bu konuya zaten deðinilecek, ama belirlenmesi gereken bir mesele var ki, taraftar ruhla alkýþladýðýmýz MODERNLÝK VE MODERNÝTE neyin nesi ve kimin fesi,…? Bize hep ortaçaðýn karanlýk ve iptidai olduðu aþýlandý yýllarca ve biz karanlýktan aydýnlýða doðru ilerleme fikri doldurulan modern bireylerdik. Modernitenin ötekileþtirici kabiliyeti daha henüz bir baþkasýna gerek duymaksýzýn maziyi ötekileþtirmiþti ki, mazi, hal ve ati içerisinde yalnýzlanmýþ ve yalnýzlaþtýrýlmýþ bireyler topluluðu olarak ancak toplumu var edecektik. Peki bu mesele nerede nasýl ve ne zaman baþladý? Esasen bu mesele tam da ortaçaðýn ortalarýnda baþladý. Yani modernleþme ülküsünün aydýnlýða ve bilgiye yol alma serüveni tam da ortaçaðýn en parlak zamanlarýnýn bir ürünüydü. Bir yandan haçlý seferleri ile doðu ile batý arasýndaki etkileþim en üst aþamaya ulaþtý. Diðer yandan batýdaki benedikten, dominiken manastýrlarýnda bilimsel bilgiyi dinsel bilgiden ayýracak faaliyetler artmýþ ve Endülüs ispanyasýnýn kültürel mirasý Avrupa’yý geliþime zorunlu olarak ittiriyordu. Eski dönemden gelen bilgiler çeviri faaliyetleri sayesinde Avrupa entelajasiyasýna kazandýrýlýyor ve bilginin birikimli ilerlemesinin önlenemez yükseliþi Avrupa’da yepyeni bir ideoloji ve isyan tanzim ediyordu. Ýþte bu isyan kendisini, her türlü otoriteye karþý çýkma eðilimi ile gösrerdi ve bilinen en büyük otorite ise Tanrý ile onun yeryüzündeki Monarklarýydý. Yeryüzündeki monarklarýn bireysel hayatý ihlal ettiði düþüncesi o dönemlerden bu dönemlere artan bir katsayý ile taþýndý. Böylece günümüz insaný, artýk, bireysel çeperlerinin tek özgürlük olduðu düþüncesinden hareket ediyor. Hatta bireysel çeperlerimiz dýþýnda geliþecek her toplumsal olay bile sýrf birey olma hakkýndan dolayý bizi rahatsýz ediyor. Kýsacasý atomize bireyler topluluðu olarak ancak toplum adýný alýyoruz. Ve bireyselleþmiþ dünyamýzýn referansý ya gelecek ya hal kavramý oluyor ki, geçmiþle köprüleri koparmayý ilericilik veya geliþmecilik olarak algýlýyoruz. Halbuki, hala kullandýðýmýz lisan tarihin derinliklerinden süzülerek gelen lisan ve aidiyet iddiasý modern dünyanýn, hala ortaçað rasyonalitesinin sýnýrlarý içerisinde….. Bir düþünün modern dünya temel ve kadim toplumsal ilkelerin temeline hukuk’u yerleþtirirken, bunun olgu olduðu için ve tek gerçeklik olduðu için böyle olmasý gerektiðini ifade ediyor, diðer yandan metafizik olarak tanýmladýðý ahlak ilkelerini ise tanýmsýz býrakýrken onun sergilediði sabýr ve incelik duruþunu sergileyemiyor. Mesela benim çocuðum neden görme özürlü veya benim bacaklarým neden yok sorusuna ahlak ve ahlakýn taþýyýcýsý felsefi dinsel sistemler cevap vermeye çalýþýrken, hukukun halden hareket eden olgusal tavrý bu soru ve sorunlar karþýsýnda sabýrsýz ve tahammülsüz olmaktan öteye gidemiyor. Acaba ahlaki ortaçað mý, hukuki Modernite mi dersiniz tercihlerinizde… Mehmet Fatih Doðrucan
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Fatih Doðrucan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |