Öykü

yazı resimYZ

Dışarıda Herşey Aynı...

Aklıma Schopenhauer'ın bir sözü geliyor o dakikalarda; " Toplum ateştir." diyor
Ve bir diğer filozof Niezsche şöyle diyor! " Toplum hastalıktır."
Ve bir diğeri, Satre şöyle diyor; " Toplum yaradır."
Ve loke devam ediyor sözlerine; " Toplum sıradanlıktır."
Platon ise

Bir Japonya Anısı

Odanın içerisinde sanki ölmek üzere olan ve can çekişen kocaman bir yılan vardı. Sarı renkliydi, ağır ağır hareket ediyordu, gövdesi çok kalındı ve arkasında duran, onu kontrol eden görevliye itaat ediyordu. Bu serpent ürkütücü görünüyordu. Ona ne çağrıştırdığını idrak bile edememişti.

Futbolcu Ayka

Ayka küçük bir çocuktu. Çok seviyordu Ayka futbol oynamayı, top peşinde koşmayı. Aykanın maçını seyreden bir yabancı sekiz on çocuk arasında Aykayı hemen fark ederdi. O, maç süresince hiç durmaz, devamlı koşar, forvet oynamasına karşın, gol atmak kadar gol yememenin maç kazanmaktaki önemini bilir ve defanstaki arkadaşlarına sık

Antarktika'dan Sıcak Gülümsemeler

Birleşmiş Milletlerin onayı ile Türkiye Güney Kutbunda Antarktika Kıtasında üs kurma imtiyazına kavuşmuştu. Bu televizyonlarda bas bas bağırılıyordu. Ülke büyük bir sevinç içindeydi. En çok sevinen ise Meraldi. Haklıydı tüm ülkeden daha fazla sevinmeye. Kıtaya gidecek ekibin içindeydi. Gemiye binecek ve gidecekti. İlk kazmayı o zaman vuracaklardı.

Yaşam Koçu Rıfkı

Eminim birçoğunuz benim gibi daha sabahın köründe, aynaya bakar bakmaz gördüğü o bedbin surattan ürküyordur. Asık suratlı, mutsuz bir yüz ifadesi ile bir fotoğraf karşımızda bize bakıyordur. Çevremizde ki insan davranışları, yaşam faktörleri, içinde bulunduğumuz toplum şartları maalesef bu suratı bu hale getirmiştir. Artık kendi yüzümüzden korkar hale

La Teşbih ve La Temsil

Yaşananları farklı açılardan hep beraber görüyoruz. Aslında toplum, sümen altı edilmiş kağıtlar dışında kayıttadır. yaşanmış olan Ermeni vatandaşlarımızın
tehciri sonrasında olanları babam anlatmıştı. Babam
Sungurlu'da bir Ermeni Aileyi olaylar yatışana dek evimizde misafir ettiklerini anlatmıştı. Bu Aileyle önce Ankara'da, yıllar sonra da İstanbul'da hayatta

Sefilleri Öldürün

Bir hırsızın gözyaşları dökerek, isyan ederek anlattığı bir olaydırVaroşların en sefil mahallerinde işe çıktığı o günü anlatıyordu. Bir gün öğle saatlerinde bir eve girmişti. Bir ev ne kadar eski o kadar döküntü olsa da oradan hiç umulmayacak ölçüde küçük bir hazinenin çıkma ihtimali hep yüksekti. Yastık altında ki

Ben Bandırma Vapuruyum

Karadeniz'in hırçın dalgaları arasında yıllara meydan okuyan bir eski Bandırma Vapuru'yum. Nice zamandır liman liman gittim, geldim. Binlerce, on binlerce yolcu taşıdım. Onların konuşmalarını istemeyerek de olsa dinledim. Dertlerini derdim bildim. Onlar hiçbir zaman bunun farkında olmadılar yani beni fark etmediler. Ders kitaplarında ve pek çok kitapta, gazetede

Bir Alkoliğin Hipomanik Notları

Karanlıkta yiyişen akılları belinde bir çift paraya ne kadar değer verir dostum Faruk? Döneminin ötesinde bir güçtür ruhunuz ama onu biz galaksi at yarışlarında kaybediyoruz.karanlıkta yiyişiyoruz devlerle.enerjimiz lokal kalıyor.flu bir cennet bu..

Kemer

Muhsin bu tüm olup bitenleri aynı ağırbaşlı tavırla izledi ve birden Çekilin dedi. Sabahtan beri satamadığı kemeri bir eline doladı ve kendinden beklenmeyecek bir hareketle Minası bir hamlede ayağı kaldırdı. Minasın şişman karın bölgesine elleri yetişemediği için kemerle Heimlich manevrası yapmaya başladı. Birkaç denemenin ardından Minas boğazını tıkayan

Başa Dön