Gökhan

Yolculuk

Şimdi sen gidiyorsun. Uzak, gürültülü, herşeyin biraz daha büyük ve daha çok olduğu, istenilen herşeyin belirli bir bedel karşısında sunulduğu, büyük elmasların olduğu bir yere. Birazdan otobüsün hareket edecek. Çoktandır sıkıldığın, nefes alamadığın, bir kapana kısıldığın bu yeri geride bırakacaksın. Kulaklarda hep aynı şarkının tekrar ettiği ve insanların

Sonsuza Dek Mutlu Yaşamadılar

Yazmak sevgisi değildi aslında, yazamamak korkusuydu beni anlatan.Hangisi bendim bu anlattıklarımdan. İçimde gezdirdiğim ışıklar hangi insanların gölgelerini vuruyordu odamın duvarlarına.

Yaz Gelir

Yaz gelir / Ellerimde tütün kokusu / Duvarlarımda çiçekler açar

Yarı Uykulu

Işığının pervanesiyim / Yolunun divanesiyim / Umut Ülkesinin kuzey rüzgarında

Sayıklama

Taş duvarlara düşen kederli gölgendir akşamları / Her akşam yürüyüp gider gölgeler içinde

Yaşama Denemeleri

Sen benim için kendinden vazgeçtin sevgili.Bildiğin ve güvenli dünyanı bırakıp aşkın o belirsiz ve tehlikeli gezegeninin yıldırımların çaktığı ve fırtınaların koptuğu
atmosferini soludun.

Bardağın Boş Tarafı

Kalabalıkların arasında bir yüz bulmaya çalışmak gibiydi.Çoğu zaman anlayışsız ve acımasız kalabalıklar gibiydi.Her denemede ruhunu tükettiğini hissetmekti.Gittiğin her yere kendi ıssız çölünü götürmekti.

Yetiyor

Sezişlerim ürküntüye dönüşüyor şimdi / Düşüşlerim hep bir yerlere çarpıyor /

Sesin

Avucuma bırak sesini / Sesin ellerime düşsün / Öyle sır

Başa Dön