Üslubunuz Pusulanız Olsun
üslup, insanların yazı yazarken bir toplum içerisinde konuşurken birbirlerine ya da karşılarına geçmiş oldukları bir topluluğa karşı kullandıkları anlatım biçimidir.
üslup, insanların yazı yazarken bir toplum içerisinde konuşurken birbirlerine ya da karşılarına geçmiş oldukları bir topluluğa karşı kullandıkları anlatım biçimidir.
gözlerim gelip gittiğin yollara bakıyor.sonra bir ağlamaktır tutturuyor
Beylik laflar etmekle olmuyor dostum.Bey olmak lazım, beyefendi olmak lazım önce.Yoksa yüreğinle, dudakların aynı ritmi tutturmuyor ve sesin kulakları tırmalıyor.Ne olur anla beni dostum; lafla peynir gemisi yürümüyor.Oysa benim yüküm başımdan aşkın.Bana sözünün eri biri lazım. İnsan er olmayınca, beylik laflar etse de bey olamıyor dostum.Bu yüzden git
Uzaklardasın. Elif/imle bana susmaktasın..Mavi bilyelerim ellerimde üşüyorum babacığım/ üşüyorum. Seni son kez uğurken bir merdiven boşluğuna sızan yüreğim şimdi sessiz. Sen yoksun ya öyküm kendime rehin..Şimdi susma(yın) / cevap verin bana. Hangi sevap senin yokluğuna zanlı bu yüreğin kirini temizler ? Hangi söz, hangi cümle içimde verilmiş hükme
"Su uyur, düşman uyumaz"... Bu sebeple; neme lazım, parmakuçlarımı klavyenin tuşlarına hafif hafif bastırarak yazayım da kimsecikler duymasın, görmesin....
Gelelim diğer filozoflara, Konfiçyüs ''İnsan öğrenen hayvandır.'' demiş. İnsan dışında ki hayvanlarda bazı bilgileri öğrenebiliyorlar, tabi ki onların öğrendikleri sınırlı... Thales'de ''İnsan araştıran hayvandır.'' demiş. Araştır araştır bitmiyor ulaşılan bilgiler, kıyamete kadarda bitmeyecek bu gidişle... Ne meraklı bu insanoğlu... Sokrates dostumuz da ''İnsan sorgulayan hayvandır.'' demiş. Sorgu odalarımız
İçimdeki küçük kızın adı Duru. Bazen canım sıkkın olduğunda, kafama bir şeyler takıldığında birbirimizle konuşmak ikimize de iyi geliyor. Bana hatırlattığı bazı basit ve önemli farkındalıkları sizlerle paylaşmak istedim. Okuyan herkese çok teşekkür ederim.
\- Kendini nasıl hissediyorsun?
-Şu an kendimi gergin, üzgün, çaresiz hissediyorum.
şiir; yaşamımızda yer bulan güzellikler ve manasız boşluklar üzerine yazılan, duygularımıza tercuman olarak seçtiğimiz dizelerin meydana getirdiği bir anlatım biçimidir.
-''Ebruu, bana bir koca gibi bişi lazım,ve o da bu gece lazım'' diye çığlığı bastı arkadaşım!
(şimdi güler misin,ağlar mısın,telefon kulağımda öylece apışıp kaldım!Tabir de dehşet,''koca gibi bişi'',yani kocaya benzese yetecek,fazla önemli değil gerisi..)
-''Kızım sen kafayımı yedin,saat sabahın 6 sı,rüyanda koca mı gördün?''
...eğer devam edersek, bence öyle bişey olacak bizimkisi. Çıkardan uzak, yalın ve apaçık okunur bişey kokacak. Dostluk kokacak, yada öyle olmak zorunda olduğu için yürek parçalanacak...
Yürürken aslında, arkalarında bırakmak istemedikleri, ama dönseler de göremeyecekleri uzakları terk ediyor gibiydiler
Yaşam Koçu olmak ister miyiz; bilemiyorum ki... Hadi olduk diyelim Yaşam Koçu, Kurban Bayramı yaklaşıyor, ya bizi bıçak altına yatırırlarsa? Şaka bir yana Yaşam Koçu olmak isteyende vardır, istemeyende... Ne yapar bu koçlar biraz eşeleyelim bakalım... Şöyle basit bir tanımlama var ''Yaşam Koçu bize yapabileceklerimizi yaptıran kişidir.'' demiş
Savunmalar içinde savunma...
Aylardır yazmak yerine yazılanları okudum...
insanlar her şeye neden maddiyattan ibaretmiş gibi bakıyorlar?