Çarşıda bir komşumla karşılaştım. Deyimi yerindeyse bir barut fıçısından farkı yoktu. Patladı patlayacak. “Böyle şey olur mu? Benim abone numaram başkasına verilmiş, benimki başkasına.
Yola çıktığımda güneş istanbul'a doğru batmaya başlamıştı.
Bolu dağının meşhur sis bulutu akşam üstü olduğundan olsa gerek
daha da belirgindi. Ve kasabaların
önlerinde bizim gibi otlamaktan başka hiç bir işe yaramayan kendi halinde
bir kaç inek. Fabri
Ciddiyim çok...
Bize çok...
Çok olur tabii...
Bu kadar çok şey istersen...
Haddini bilmezsen...
Günlerdir savaş haberleriyle kalkıp, savaş haberleriyle yatıyoruz. Savaş aslında adının bile unutulması gereken bir olgu. Ne yazık ki dünya düzeni bu olguyu olanaksız kılıyor.
Biz görüşü olmayan bir ülke değiliz. Görüşümüz var.:Yurtta Barış, Dünyada Barış...
Dörtlü kavşakta yeşil ışığın yanmasını bekliyorum. Yeşil yanınca hareket edip sağa dönüş yapıyorum. Ola ki kural tanımazın biri vardır diye solumu kontrol ederek gidiyorum
