Okulda Veliler Temizlik Yaparsa Ne Olur?
Anayasanın 42. Maddesinin 5.paragrafında:İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.hükmü yer alır.
Anayasanın 42. Maddesinin 5.paragrafında:İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.hükmü yer alır.
O gece nedense yolun geniş bölümünden değil de kitapçı sergilerinin önündeki dar yoldan gidiyordum. Oysa geniş yol hem aydınlık, hem de daha güvenli sayılırdı. Hava serin, Akdeniz ikliminin Ocak ayı ortalamalarını tutturan bir sıcaklık var dışarıda.
Okulda kız öğrenciler yatılı kalıyordu. Onları yatağa şiirlerimle uğurlayacaktım. Benim için olduğu kadar, onlar için de farklı bir deneyim olacaktı. Doğrusu heyecanlıydım. Elime mikrofonu aldığımda ilk aklıma gelen, benim de bir zamanlar onlar gibi bir
***Güzçiğdemi*** / Güzçiğdemleriyle yakılmış / Acımasız geceler / Savrulurken / Ellerinden /
**kendine uçamayan kuşlar** / bağlı olmaya ne denli hevesli / bazen bir gölgenin peşindeki
O gün, ilk kez ziyaret ettiğim okul hakkında, burası da her zaman örneğini gördüğüm normal bir okuldur, diye aklımdan geçmişti.
***m a k a s*** / son istasyona / kesilmişken bileti / sondan bir önceki /
**yanlış zamanlara ayarlı yüreğim** / önce / yaz bahçeleri gibi gülşen yüzümde / ne
rüzgârlı tepe / bugün / rüzgârlı bir tepesinden baktım / banaz ovasına düşünceli /
düş / tek düşü ancak sana varabilmekti / ne yol tanır ne sayrılara sığınırdı / sabahı
Her insan özünde kendi romanını yaşar. İlk kez görüp de tanıştığınız onca insanla ilk bir kaç dakika içinde kontak kurmak zorundaysanız, işiniz kolay olmayacaktır. Böyle anda, elinizde sihirli bir değnek olmasını istersiniz.
prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" / / ***yol düştü önüme bir pıtrak misali*** / ***gece
yakamoz / şiir adıyla / başladık söze / şiir için kim
kara merhemprefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" / / her yolculukla / yeniden doğarım ben /
Kitap, gelişme çağımdan başlayarak tutkuyla bağlandığım en değerli varlık olmayı sürdürüyor hâlâ. Onu satın alabilmek için kimi zaman ödünç para aldım, kimi zaman poker oynadım.
Bu sabah bir bebeği uykusunda öpüver dedim annesine / Uyusun uyanmasın duyarsa internette
Western Heights’da bir yurttaşlık bilgisi öğretmeni her sabah dersine İnternetten taze haberlerle başlıyordu.
Sizi, Anadolu’nun henüz keşfedilmemiş bir yöresine, aşk ve doğurganlık tanrıçası Anaitis’in yurduna çağırıyoruz.
Sonbahar dün Diyarbakır surlarında / Örgü saçları geceden kalma bir kıza
Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz..
Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar.
Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR!
İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim.
Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm.
Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız.
Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR!
Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M.E.B.ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir.
Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.
Ödemiş
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol
Kendime benzemeye çalıştım hep...