Y. Aynur Öztürk

Beyaz Bir Sayfa

Hayat uzun gelebilir. Oysa hiç de öyle değil. Zaman denilen kör yılan sokup duruyor dilini geçmişten geleceğe dair. Koparıyorum o dili, atıp gidiyorum saymadığım zaman için. Yeni bir sayfa çevirdim, okuyorum ve şimdi varım. Meydan okuyorum hayata, geçmişimde kalan ne varsa. Değmeyen yaşamları yük etmişim sırtıma. Önce onlar

Kuralsız Yaşamın Sınır Tanımaz Geleceğine

Belki bir bakışın bir tokat gibi yüzüme çarpıyor kuşatılmış gençliğinden, geçmişte bıraktığım gençliğime. Yalan olmaz aşkta. Karanlık fısıldadı aslında yaralı ardında bıraktığı kadını. Sırt çantasına yükledi tüm cümlelerini, koyuldu gitmeye kaldırım taşlı yoldan, kuralsız yaşamın sınır tanımaz geleceğine. Teşekkür ederim geleceğim. Bir gün hüküm giyen bir adaletle, kayıp

Son Gidiş

Her gelişin mutluluktu. Seni ağırlarken, yüreğimin sözünü geçiremiyordum. Yalnızlığımla penceremden bakarken seni düşünüyordum. İyi ki geldin diyordum. Oysa her gelişin, alaysı gizlerinle doluydu. Aldatışların saklıydı ruhunda. Bakıyordum ve gülümsüyordum her seferinde. Mantığımın yüreğime dur dediği gecede, yüreğim sildi seni. İstem dışı gerçekleşti zannettiğim zamanlardı. Oysa bir kandırıştı, bedenindeki

Cengiz Nakliyat

Dilden dile, evden eve, elden ele, gönülden gönüle bir adamın kadınlar üzerindeki beş duyu merkezi. Biri aile biri huzur biri aşk ve para biri korku diğeri son nokta. Aradaki kadınların çerezliği cepte avanta. Beş kadın birbirinden haberdar adam arada kendini geçmişin sultanı sanmakta. Günümüzde evden eve nakliyatta taşıdığı

İkili Dargınlık da Aşk

Başka basamaklarda başka anlamlar bulacak onlar. Kendilerinden ve birbirlerinden kaçmaktan vazgeçebilseler. Birbirilerini olduğu gibi kabul edebilmenin yanında, can yaktıkları anların ateşini kendi yüreklerinde de duyabilseler. Sıçrasalar birden o ateşi sade karşısındakinin değil. Kendi içlerinde de hissetseler. Şaşırsalar birbirilerinin acısına. Sarılıp ağlasalar, birbirlerinin saçlarını okşasalar. Ve yeni bir an

Benden; İçeri Buyur, Ben

Yunus Emre nin dediği gibi, bir ben var ki benden içeri. Bazen o dışarda ben içerde, bazen ben dışarda o içerde. Ben, beni seviyor birbirlerine iyi ki varsın diyor. Çünkü biliyor, ben bende, bende ben olmazsa ben olamam. Benler bir arada bazen başka benler de çalıyor kapıyı, benlerimiz

Masumiyetin Sırları

Öyle bir nefes al ki içinde olayım, dışarı verirken yanında. Nefesimizi boşa harcamayalım. Diyebilseydik keşke birbirimize: Hatırla, her yaptığın hatanın bedelinde sustuğumu, susarak kaybetmediğimi. Sabrettikçe zorluyordun sevgiyi. Oysa sana aşık olamazdım, arayışlarında binlerce kadın varken. Aslında yalan söylerken bile kendini kandırıyordun. Bilmiyordun; dimi gözlerine bakarken bütün dünyanı gördüğümü.

Bir Sebep Yaratılıyor Sorguladığımız Hayatımızda

Uyanış: Bir rüyanın dönüşüm sonrası. Aslında bir yalanı yakalamak. Her insanın tercih noktası. Şimdilerde yeni tanıştığım rol; insanı insana tanıştırmak. Bir yanım "O" diyor diğer yanımsa "Hayır". Gülmekten kendimi alamıyorum, hayatım hüzünlerime gülümsüyor. Ustalıkla nasıl da kaya olmayı seçenleri yeğliyorum.

Meraklı Duvar

Yalnızlığın yansımaları, meraklı bir duvarın aracılığıyla dile geldi ve düşündürdü beni. Yansımalar, yalnızlığa dairdir. Aynalar hep duvarda var aslında,
Baktığımızda, yüz yabancı değil. Ardındaki sır da, bir dolu insan. Alkış tutsa da, içinde insan, hep yalnızlığıyla baş başa kalan. Yaz dedin, yazdım yalnızlığım,
İçimi

Başa Dön