Senin İçindi Bu...
Karanlık gecelerine akıp sabahlara kadar içmek son çaredir besbelli, unutturamıyorum kalbimin ruhuna seni, belki unutur diye şarkılara gömüyorum kendimi.
Karanlık gecelerine akıp sabahlara kadar içmek son çaredir besbelli, unutturamıyorum kalbimin ruhuna seni, belki unutur diye şarkılara gömüyorum kendimi.
Lütfen masallar dünyasından çıkın,çaresizlik acizliğin doğasında mevcuttur.
Sonbahar tadındayım; havada diz boyu sıcaklık. Gülüşün, titretti deri(ni)mi. İnan üşümek istemedim bu mevsim ortası. Yanmak, kan ter içinde kalmaktı en büyük düşüm.
En derin izleri bırakır sevgili, yüreğinize, giderken.
Bir gözleri kalır hatırda,
“Aşk”tan yoksun “Nefret”le bakan,
Bir de dudakları,
“Seviyorum” derken “Elveda” diyen
Borges, Shakespeare'in kendi içinde aslında hiç kimse olmadığından bahseder. Oyunculuk kariyerinin başlamasının ardında yatan tek neden ise diğer insanların "hiç kimse" olduğunu anlamasınlar diye "başka birisiymiş gibi yapma" alışkanlığını geliştirmesidir, ona göre.
Tökezlediğimiz her taşın altında bir minicik uçuç böceği size bakıyor merakla ve hiç bitmiyor bu döngü.Görmek, anlamak ve sevmek...Budur yaşamın özü.
Gizli sevişmeler yapıştırdık gecenin anlına. Gölgemizi orda unuttuğumuzu bilemedik. Kimse görmeyecekti ya öpüştüğümüzü izimiz kalmış meğer herkes gördü biz göremedik.
Dedesinin neresi ulemaydı ayol bunun? Üç kadın akşama kadar yemek pişirirdi doğru ama bu değirmenin suyu nerden geliyor herkes biliyor. Adam tahsildardı. Vergi toplamaya çıktığında fakir fukaranın kapısında bağlı eşeğini, ahırdaki ineğini, sırtından ceketini bile alırdı. Yok, şöyle rüya görmüş, yok böle hayır sahibiymiş. Sen bu masalları git
Her şeye rağmen güzel bir geleceği umut etmek, beklemek; gerçeğin kıyılarından çok açıklara yüzmemek koşuluyla, en doğal hakkımızdır. Yoksa kendi yarattığımız hayallerin içinde boğulma tehlikesi de vardır.
bazen gerçekleri kendimize bile söyleyemediğimiz anlar olur ve cevaplayamadığımız sorular?peki kim verebilir bu soruların cevabını?artık öyle bir insan var mı hayatımızda?
hayat, umutlar acılar ve dostlarla ayakta duran bir beden sevda ile nefes alan br yürek...
HIZ'ı yaşarken, sular, köpükler, yollar, evler, ağaçlar, tüm nesneler, aşka gelir....Şarkılar, türküler söyler, çığlıklar atmaya başlarlar aniden....En kıvrak, en otantik, en erotik, en karmakarışık figürleri içeren bir dans başlar ki...kıvırtmadan duramazsın...O hıza, vücudumuz tam uyum sağlayamasa da, en derinlerinde, hepsine coşkuyla eşlik eder...Ona yetişmeye, uyum sağlamaya çalışır içimizdeki
Sorun sen de değil bende. Çünkü senin kocaman yüreğinin içinden geçerken ben, hep bir şüpheler içindeyim. Şüphe!
Avuçlarıma aldığım yalnızlık çiçeğidir hüzün.Ve baktıkça kendimi iyi hissettiğim zamanlarımı çalar götürür yüreğimden kimsesizlik...
Yetinmek, yani azına kanaat etmek alışkanlıklarına bağlı insanların tembellik etmeye makul sebebidir. Yetinmek, seçeneksiz kalmayı gönüllü kabul etmektir.