Sadakat
Akşam olmuş. Tinleri ve bedenleri, birbirini istemiş. Dolamışlar kuyruklarını birbirlerine. Dişi, uzun bir borucuğa benzeyen üreme organını, erkeğin kesesine değdirmiş, akıtmış yumurtalarını.
Akşam olmuş. Tinleri ve bedenleri, birbirini istemiş. Dolamışlar kuyruklarını birbirlerine. Dişi, uzun bir borucuğa benzeyen üreme organını, erkeğin kesesine değdirmiş, akıtmış yumurtalarını.
Kapıyı kapattığımda yoksun. Perdeleri örttüğümde varlığın da bana dışta kalır. Yüzümü sana döndüğümde karşımdasın, yüzümü çevirdiğimde yoksun. Sırtımı dönüp gidersem, arkamda bir gölge, kendimi sana döndüğümde önümdesin. Bir hareketimle seni yok sayarım.
Birine ait ve ya sahip olmak cümlesinin çok çirkin olduğunda karar kılıyorum. ama sahipmişim gibi yaşıyorum, aitmişim gibi tapıyorum.
Zaman geçiyor. Büyüdükçe büyüyor suskunluğu gecelerin. Cümleler tükendikçe tükeniyor adına aşk dediğimiz o yanılsama, susuyoruz kelimeler kayboluyor, susuyoruz, suskunluk kocaman duvarlar örüyor aramıza...
Üstün aklına, yüreğindeki kocaman sevgiye rağmen sevdaların yarım kalmakta senin.
Çıkan dumanlara, boşa geçen, tekrarı olmayan, yiten zamanlara yazık.. Savunmaya geçme kendini, ''ben öyle değilim'' deme bana. Sen sus, birşey deme, sen söyleme...
Hayatı hiç beklemediğiniz bir anda karşılarsınız ve kaybedersiniz. Tuhaf olan şudur ki hayatın tek gerçek anları buradadır.
Babalar,çocuklar ve ayrı dünyalar..
Bir ismi kaldı aklımda. Bir de bakışlarındaki yazgı. O bana yasaklı, ben onda saklı. Bir unutuş cümlesinin baş harfiydi ismi. Şimdi gül fırtınası gönlümde; bir can yitiği…
Soğuk bir "HOŞÇA KAL" ardında kalan, "GÜLE GÜLE" denmeyişin çığlıkları...
Kaç kalp onardım bir pişmanlık cümlesiyle.
Kaç pişmanlık cümlesi, onardı kalbimi bilemezsiniz.
Onarmanın ötesinde bir kalp inşa eder bir cümle
bazen, kırdığı gibi.
Evli erkekler! Bakın size ne di’ce’m: Evlilikte mutluluğunuzu artırarak devam ettirmenin sırlarını; eşinizin sizi ilk günki gibi büyük bir aşkla sevmesini sağlamanın ve daha da önemlisi eşinizi mutlu etmenin yollarını öğrenmek ister misiniz?
Kendi ihtiyaçları olduğunda seni kibarca içeri alanlar, sen aradığında seni tek tuşla meşgule alırlar. Tek "tuş olan" nedense hep sen olursun.
Bakarsınız duygularınız halen sımsıcacık, hüzünler ise daha bir dibine çöker, acılar demlenir, lime lime olur yaşanmışlıklarda tüm beden, pıhtı pıhtı koyulaşır sevdalar; karışır kana, dolaşır ayağa, kocaman bir sarmaşık misali gövdeyi sarar usul usul.
Hayat bazen yaşamk istemediğimiz şeylerle karşılaştırır bizi, onlardan ders çıkarabilelim diye..Ben ne yapması gerektiğini çok iyi bilip yapamayanlardanım.Dilerim siz benim gibi olmazsınız..
Tek bir gece kaç geceye bedeldir yalnızlığa ihanetin huzurunda… Sabahın yaklaşan seslerine karışan kahkahalarımızın yansıması olsa gerek şimdi aynı yere dalıp giden bu anlamsız gözler.