Hayatı Yırtarak Ellerimle Açtım
Hayatı yırtarak ellerimle açtım.Bir söz bulamadım söyleyecek.Az daha dudaklarımı koparıp çöpe atacaktım.Yalanlarla süslediğim cümlelerimi
Hayatı yırtarak ellerimle açtım.Bir söz bulamadım söyleyecek.Az daha dudaklarımı koparıp çöpe atacaktım.Yalanlarla süslediğim cümlelerimi
Bu bir erdem testi değil.
Hayatınızda size verilen kaç sırrı hala saklıyorsunuz? Saklamaya değer buldunuz?Ya da kaçını başka bir sır karşılığı mübadele ettiniz? Ve onların hala sır olarak kaldığına emin misiniz?
Unutmak mı – Unutulmak mı?
Bırakıp gitmek mi – Geride kalan olmak mı?
Hangisi daha acı, hangisi kalbinizde onulmaz yaralar bırakıyor, hangisinde göz yaşlarınıza engel olamıyorsunuz?
Bütün yağmurlu havalar böyle değildir elbet. Öyle havalar vardır ki... Bir köşesinde güneş, bir köşesinde beyaz bulutlar. Şarkı söyleyerek bırakırlar yağmurlarını. Dans ederek yere konar yağmurlar. Kat kat daireler çizer etrafına, bir, bir, bir damla daha
Evin her köşesinde senden kalan izler var,her köşede anılarımıza sarılmaktayım şimdi.
Basitti her şey adam için. Zordu kadın için hayat ama olsundu…
Olurda fikir değiştirip düzene geçmek istersen , haberin gelsin ,acım için bana 3 gün ver
Belki sevgiye dayanıyor herşey. Belki sen , kırgınlıkların , hayal kırıklıkların, üzüntü ve tasalarınla boğdun sevgiyi. Belki yer bırakmadın nefes almasına, yaşamasına.
Benim sendeki yanımın ölümü, bendeki benin doğuşu bugün. Dünyadaki son, ahretteki ilk günüm!
Bir sınır vardır ya hani pişmanlıkla zevk arasında. Genç adam düşmek üzereyken o sınırlara ; kadının eli tutuverdi onu havada ve çekiverdi yeniden günahların olduğu tarafa.
....olaya Fransız kalışımız sanırım kelimenin kökeninin Fransızca oluşundan kaynaklanır ki asla doğru zaman ve doğru yerde buluşulamaz…
Gülümseyerek düşündü içinden ; ‘’ Ne gerek var şimdi bu hayallere gibisinden’’ Dakikalar sonunda yanında olacak güzelden başka , hiç bir borcu kalmamıştı geri verecek aşka
Birbirimizi seviyoruz evet. Kalplerimiz birbirimiz için çarpıyor buna da evet; ama birbirimizi gönülden sevmiyoruz. İşte bu yüzden birbirlerini sevenler hep başkalarına gönül veriyor. Neden mi? Çünkü birbirini gönülden seven yok. Birbirine gönülden bağlı olan yok. Her şeyi kalbimize yüklüyoruz. Oysa gönlün başardığını kalp başaramaz.
Eskiliğinle,
eksikliğinle, sevdim ben seni..
Esrikliğinle,
geceler boyu beni yenile
canımın gizli cevheri....